Şubat atamasını bekleyen öğretmenler tedirgin

Seçim sürecinde 30 bin Şubat ataması sözü verilen öğretmenler, 2 Kasım'da ortaya çıkan alan değişikliği haberleri üzerine tedirgin olmaya başladı. 30 bin atama sözüne güvenerek oy veren ve atama kadrosunu tırnakları ile kazıyarak arttıran öğretmenler, alan değişikliğinin Şubat atamasını boşa çıkaracağını söylüyor.

Alan değişikliği; 15-20 yıldır Sınıf Öğretmenliği yapanların, liselere Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Edebiyat, Coğrafya, Felsefe öğretmeni olarak geçmesi şeklinde biliniyor. 2013 yılında yapıldığında, liselerdeki boş kadrolar doldurulduğu için, atama bekleyen lise öğretmenleri perişan olmuştu. Liselerde başarılı olamayan bu 15-20 yıllık Sınıf Öğretmenleri, okul yönetimleri, öğrenciler ve veliler için büyük sorun oluşturmuştu.

2012 yılında yapılan yan alan değişikliği ise, Fen Bilgisi, Türkçe, Sosyal Bilgiler gibi ortaokul branşlarının atama kontenjanlarını doldurulmasına ve bu alanlarda atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyetine neden olmuştu.

2015 Eylül atamasında, ÖABT sınavı ile, başarılı öğretmenleri liselere ve ortaokullara kazandıran MEB'in, Şubat atamasında altın vuruş ile devlet okullarındaki öğretmen kalitesini yükseltmesi bekleniyordu. Çünkü ÖABT ile atanan ve okullardaki TEOG ve LYS kurslarında çok etkili olan yeni öğretmenler, dershane ihtiyacını ortadan kaldırıyor, hatta bazı dershanelerin kendiliğinden kapanmasına yol açıyordu. Şimdi MEB'in liselere Sınıf Öğretmeni göndermeye çalışması ise bu durum ile çelişiyor. Alanında başarılı olan ve 3 sınava giren öğretmenler bu durumu anlamakta zorlanıyor.

Alan değişikliği öğretmenler arasında hileli yol olarak biliniyor. Önce düşük puanlı ve kolay atanılan bölüme yerleşen öğretmenler, daha sonra esas branşı olan ve ataması zor, puanı yüksek, kontenjanı az olan kendi branşına alan değişikliği ile geçebiliyor. Buna benzer bir yol da kurumlar arası geçiş yöntemi. Önce kolay yoldan memur olan bazı kişiler, daha sonra kurumlar arası geçiş yöntemi ile öğretmenliğe geçebiliyor. KPSS kopya olayları ile birlikte bu iki durum, aslında atama bekleyen öğretmenlerin 85 puan ile yığılmasının en büyük nedenlerinden biri. Bu hileli durumları fark eden MEB, son yıllarda bu yöntemlere izin vermiyor. Ancak organize ve grup halinde hareket eden bu kişiler, bürokratlar, sendikalar, siyasiler ve medya üzerinde, atama bekleyen 400 bin öğretmenden daha etkili oluyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, seçim sürecinde atama bekleyen öğretmenlerle yakından ilgilendi ve Şubat ayında en az 30 bin öğretmenin atanması için elinden geleni yaptı. Seçimden sonra ortaya çıkan alan değişikliği konusu, Şubat atamasını boşa çıkaracağı için, Bakanlığın bu konuda gerekli önlemi alması bekleniyor.