adscode
adscode

Toplum Şiddeti Kabullenmişse Sorun Fark Edilmez

Türkiye’de son dönemde artan boşanmalar toplumun günden güne çözülmesine neden oluyor. Boşanmaların aile eğitimi ile ilişkisine dikkat çeken uzmanlar konuyu ‘Aile Terapisinde Güncel Uygulamalar Sempozyumu’nda…

Toplum Şiddeti Kabullenmişse Sorun Fark Edilmez
Özel Okullar

Aile Terapisti Uzmanı Prof. Dr. Muhyi Abdul Shakoor toplumdaki şiddet anlayışının ailede kabul görmesinin sorunun fark edilmesini engellediğini ifade etti.

 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde boşanma oranları geçen yıla oranla yüzde 1,6 oranında artış göstererek 125 bin 305’e yükseldi. Büyük özveri ve emekle kurulan evliliklerdeki boşanmaların artması,  aile hayatının sona ermesinin toplumsal yansımaları Fatih Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nin bu yıl 5. kez düzenlediği ‘Aile Terapisinde Güncel Uygulamalar’ sempozyumunda konuşuldu.

 

İki gün devam eden sempozyuma konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Muhyi Abdul Shakoor, aile terapisinin gücünü duygusal manada yolları ayrılan çiftleri bir araya getirmekten aldığını vurguladı. Shakoor, “Terapi sürecinde sorunu kaynağında inceleriz ve duygusal sancıların kökeninin nereden geldiğini bulmaya çalışırız. Böylece çiftlerin çözümsüzlük noktasında kilitlenen ilişkilerini dönüştürerek yola devam etmelerini sağlarız.” dedi.

 

AİLEDE ŞİDDETİN ÖN KABULÜ SORUNUN KAYNAĞI OLABİLİR

 

Toplumda var olan ‘Erkektir döver’ anlayışı aile içindeki sorunların temelini oluşturuyor olabilir mi? Uzmanlar sempozyumda bu soruyu da tartıştı. Üzerinde durulan ortak nokta ise; toplumdaki şiddetin aile içinde bir ön kabul şeklinde yer etmesi halinde sorunun fark bile edilemeyeceği oldu. Prof. Dr. Shakoor, “Bir toplumda ‘erkek döver’ diye bir ön kabul varsa burada sorun görmezden gelinebilir. Bu alanda kültür önemli bir faktör. İnsanların tıkandığı nokta, bireylerin aile içinde oynadığı rollerini görememesinden kaynaklıdır. Aile terapisi sürecinde müdahale ilişkilere yapılır. Değişimin temel ölçüsü; ilişkilerin değişimidir. Aile Terapisi; Sistemik, Stratejik, Yapısalcı Aile Terapisi gibi değişik yaklaşımları içerse bile temelde müdahalelerini ilişkilere yönlendirdiği için tümünde sistemik anlayışın hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre; örneğin, depresyon ya da kaygı bozukluğu olarak tanımlanan davranışlar aslında ilişkilerin (sistemin) yansımasıdır.” şeklinde konuştu.

 

KATILIMCILARA SERTİFİKA VERİLDİ

 

Prof. Dr Adnan Kulaksızoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan ve iki gün süren ‘Aile Terapisinde Güncel Uygulamalar’ sempozyumuna alanında uzman Prof. Dr. Muhyi Abdul Shakoor, Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Yrd. Doç. Dr. Nevin Dölek, Yrd. Doç. Dr. Ulaş Özcan, Uzm. Psikolog Neşe Karabekir başta olmak üzere birçok psikolog deneyimlerini aktardı. Sempozyum katılımcılara verilen sertifika töreni ile sona erdi.

 

Aile terapisi nedir?

 

Aile Terapisi 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da ortaya çıkmıştır. Bir psikoterapi dalı olarak ise kökleri daha sonrasına, çocuk rehberliği hareketi ve evlilik danışmanlığının ortaya çıkmasıyla, 20. yüzyıla dayanmaktadır. Aile terapisinin resmen gelişmesi ise 1940’lı yıllarda ve 1950lerin başlarında, 1942’de American Association of Marriage Counselors’ın kurulması, İngiltere (John Bowlby, Tavistock Kliniği), Amerika (John Bell, Nathan Ackerman, Christian Midelfort, Theodore Lidz, Lyman Wynne, Murray Bowen, Carl Whitaker, Virginia Satir) ve Macaristan’da (D.L.P. Liebermann) danışan olarak aile görmeye başlayan birçok bağımsız klinisyen ile grubun çalışması ile gerçekleşmiştir.

 

1960’ların ortalarında birtakım aile terapisi okulları ortaya çıkmıştır. Aile ve çift terapisinin ilk büyük atılımı Gregory Bateson ve çalışma arkadaşları tarafından sibernetik ve sistem fikirlerinin aile tedavisine eklenmesi ile gerçekleşmiştir (MRI Palo Alto Grubu). Sibernetik ve sistem teorisinden etkilenen gruptan sonra stratejik terapi ortaya çıkmıştır. 1980’den beri alana, bireysel terapiden ve başka yerlerden farklılaşan birçok yaklaşım eklenmiştir. Yapılan araştırmalara göre sürekli aile terapistliği yapan terapist sayısı her geçen gün artmaktadır ve çift ve aile terapisi CBT’den sonra en çok kullanılan terapi çeşididir.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)