adscode
adscode

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı"

Yüksek Öğrenim Kurulunca (YÖK) düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı" sonuç raporunda, üniversitelerde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersinin zorunlu ders olarak müfredata…

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı"
Üniversite
Yüksek Öğrenim Kurulunca (YÖK) düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı" sonuç raporunda, üniversitelerde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersinin zorunlu ders olarak müfredata eklenmesi önerisi yer aldı.


Yüksek Öğrenim Kurulunca (YÖK) düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı" sonuç raporunda, üniversitelerde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersinin zorunlu ders olarak müfredata eklenmesi önerisi yer aldı.

YÖK Basın ve Halkla ilişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, bugün gerçekleştirilen "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı"nda görüşülen 4 temaya ilişkin sonuç raporları yayımlandı.

"Üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin genel kabul görünürlüğünün sağlanması" temalı çalıştay sonuç raporunda, mevcut durumda üniversitelerde kadın akademisyenlerin sayısının iyi görünmekle birlikte akademik yükselmelere ve idari kadrolara bakıldığında kadın akademisyen oranlarının düştüğüne vurgu yapıldı.

Raporda, üniversitenin toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine fiziksel çevrenin dönüştürülmesi için eğitime önem verilmesi, öğrencilere cinsiyet ve şiddete ilişkin bilgi ve yönlendirme broşürlerinin dağıtılması, toplumsal cinsiyet eşitliği algısını, üniversitedeki bilimsel, kültürel, sosyal etkinlikler ile desteklemek için örtük müfredat oluşturacak çalışmaların yapılması önerildi.

Raporda, bu konuya ilişkin diğer öneriler şöyle sıralandı:
"Üniversite mekanlarının özellikle kız öğrencilerin güvenliği için güvenli, aydınlık hale getirilmesi, kampüs içinde acil hat telefonları yerleştirilmesi gerekmektedir. Üniversite içindeki ringlerin arttırılması, şehirden üniversite kampüslerine güvenli ulaşımın sağlanması kadın dostu bir çerçevenin oluşturulması açısından önemlidir. Kampüs içinde kadın güvenlik görevlilerinin de çalıştığı gezici güvenlik araçlarının bulunması bir öneri olarak dikkate alınabilir. Öğrenci yurtlarının, kız ve erkek yurtları olarak kentin tamamen ayrı yerlerinde konumlandırılmasının bir fayda sağlamadığı, bu uzaklığın toplumsal cinsiyet uzaklığını beslediği görülmüştür. "

-Ankara Üniversitesi modeli önerisi
Üniversitelerin, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlılık konusunda bir değerlendirme sürecinde olması gerektiğine işaret edilen raporda, "Bunun için, YÖK bünyesinde, bu alanda çalışan akademisyenler ve Kadın Araştırma Merkezlerinden öğretim üyelerinin yer alacağı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Akreditasyon Kurulu benzeri bir kurul oluşturulmasını öneriyoruz" ifadesine yer verildi.

Kurulun, kampüsün fiziksel çevresinin uygunluğundan başlayarak akademik ve yönetsel kadrolardaki cinsiyet dengesine kadar kontrol edecek bir mekanizma kuracağının anlatıldığı raporda, bu değerlendirmenin sonucunun, üniversitelerin bilimsel sıralamalarında önemli bir faktör olacağı belirtildi.

Üniversitelerin senatoları tarafından kabul edilmiş bir toplumsal cinsiyet eylem planı ve politikasının duyurulması gerektiği kaydedilen raporda, bu bağlamda Ankara Üniversitesi'nin Toplumsal Cinsiyet Eylem Planı'nın örnek alınabileceği vurgulandı.
Konuya ilişkin topluma yönelik kamu spotlarının düzenlenmesi tavsiyesine yer verilen raporda, üniversitelerin web sayfalarında toplumsal cinsiyete ilişkin ilanların bulunmasının önemli olduğu ifade edildi.

Kadın Araştırma Merkezlerinin mutlaka kendi çalışma mekanlarının bulunması gerektiği bilgisinin paylaşıldığı raporda, güçlendirilmiş ve yeni bir statüye kavuşturulmuş bir Kadın Araştırma Merkezi'nin üniversite yönetim kurulunda ve senatoda temsil edilmesi gerektiğine ve sabit bir bütçeye ihtiyaçlarının bulunduğuna işaret edildi.

-"Konu küçümseniyor, marjinalleştiriliyor"
"Üniversite ortamında şiddet, taciz, üniversite ortamında şiddet, cinsel taciz, istismar ve mobbing" çalışma grubunun sonuç raporunda ise üniversitelerde öğrenciler, öğretim elemanları, idari personel, yardımcı personel arasında cinsel taciz ve cinsel saldırı olaylarının yaşandığı bildirildi.

Üniversitelerin neredeyse tamamında, cinsel taciz ve cinsel saldırı durumlarında bireylerin başvurabileceği kurumsal mekanizmaların bulunmadığına dikkati çeken raporda, konunun küçümsendiği, marjinalleştirildiği ve cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelede zorluklar yaşandığı vurgulandı.

Bu tür davranışlarda bulunmayı engellemek için caydırıcı önlemler alınması istenen raporda, "Bunlara rağmen cinsel taciz ve saldırı durumları ortaya çıktığında şiddet mağduru için bütün güvenceleri almak ve gerekli kovuşturma ve cezalandırmayı yapmak da zaruridir.  Bütün bunları hayata geçirmek ve sürekliliğini sağlamak YÖK başta olmak üzere bütün yüksek öğretim kurumlarının görevidir" değerlendirmesi yapıldı.

-"Tüm üniversitelerde ortak müfredat vurgusu"
"Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersinin zorunlu ders olarak müfredata eklenmesi gerektiğinin bildirildiği raporda, şunlar kaydedildi:
"Ders içeriğinde cinsel saldırı, cinsel taciz ve toplumsal cinsiyete dayalı mobbingin konu olarak işlenmesi, ders ile ilgili ortak materyal belirlenmelidir. Dersin tüm üniversitelerde ortak bir müfredatı olmalıdır. Dersin içeriğinin oluşturulmasında öğrencilerle iş birliği yapılmalıdır. Cinsel taciz ve cinsel saldırı konusunda yükseköğretim kurumlarının tamamında farkındalık sağlayacak şekilde eğitim çalışmaları yapılmalı, YÖK ve Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) tarafından ulusal iş birliği bağlamında bütün yükseköğretim kurumlarında bu konuda çalışan öncü üniversiteler tarafından eğitici eğitimi yapılmalıdır."

Raporda, ayrıca "YÖK, hazırlayacağı bir yönetmelikle yükseköğretim kurumlarında cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı destek birimlerinin kurulmasını zorunlu kılmalı" ifadesine yer verildi.

"Türk Ceza Kanunu temel alınsın"
Cinsel taciz ve cinsel saldırının personel disiplin yönetmeliğinde açıkça suç olarak belirtilmesi ve açık bir şekilde tanımlanmalarının da zorunlu olduğunun kaydedildiği raporda, bu tanımlar yapılırken İstanbul Sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu'nun temel alınması gerektiği bildirildi.

Raporda ayrıca, cinsel saldırı suçunun müeyyidesinin öğrencilikten ve görevden çıkarılma olması gerektiği vurgulandı.

-"Mobbing suç olmalı"
Çalıştay raporunda, "Disiplin yönetmeliklerine mobbingin suç olarak eklenip, açıkça tanımlanması zorunludur. Yüksek öğretim kurumlarında mobbingle ilgili çalışan kurumların toplumsal cinsiyete dayalı mobbing konusunda çalışma yapmaları zorunlu hale getirilmelidir" görüşü paylaşıldı.

-"Derslere pilot başlanmalı"
Çalıştayın "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersinin Zorunlu Ders Olarak Müfredata Entegre Edilmesi" çalışma grubunun sonuç raporunda ise dersin diğer zorunlu dersler arasında yer alabileceği bilgisine yer verildi. Bologna sürecinin kredi sisteminde böyle bir zorunlu dersin açılmasına müsaade edecek esneklikte olduğunun açıklandığı raporda, dersin lisans programları kadar yüksek lisans programlarında da gerek duyulduğuna işaret edildi.

Derslere pilot uygulama ile başlanabileceği, yeni eğitim teknolojileri kullanılarak öğrencilerin aktif katılımının sağlanabileceği kaydedildi.

- "Rektör adayı olma potansiyeliniz olduğu günden itibaren her türlü engel başlar"
"Üniversitelerin idari ve akademik personeline toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının kazandırılması" temalı çalıştay sonuç raporunda da bütün kurumlardan toplanan verilerle Türkiye profilinin çıkarılması önerildi.
Raporda, kadın rektörlerle ilgili,  "Rektör adayı olma potansiyeliniz olduğu günden itibaren her türlü engel başlar. Kadın yöneticilere senatoda bile yönelik tavır, konuşma, bakış ve tavırla taciz edilmektedir.  Kadın rektör gelmeden önce hiç kadın yönetici yoktu. Şu anda yüzde 42, yönetici yüzde 32, idari personelin yüzde 27'si kadın. Kadın olduğu için atanmayı hak etmesine rağmen atanamayanlara öncelik verilmeli" ifadeleri dikkati çekti.

Çeşitli üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin çalışmalara ve bu konudaki mevcut duruma ilişkin bilgilerin paylaşıldığı raporda, üniversitelerde eğitim verecek yeterlilikte kimsenin bulunmadığı belirtildi.
"Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı" sonuç raporunda, her üniversitenin bu eğitimleri yürütecek kendi uzmanlarını yetiştirmesi gerektiği kaydedilerek, YÖK'ün sayfasında sadece bu konuya ait doküman oluşturulması, ulusal birkaç ekip oluşturularak, bu eğitimleri bölgelerinde vermelerinin sağlanması gerektiği vurgulandı.

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)