adscode
adscode

Türkiye'nin Eğitim Fotoğrafı

Türkiye'nin Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Kapasitesinin İyileştirilmesi konusunda çözüm önerileri;

Türkiye'nin Eğitim Fotoğrafı
Türkiye'den Haberler
Son dönemde MEB’ mızda çok başarılı çalışmalar sergilenmektedir. OECD tarafından 2003 ve sonrasında 2009 yıllarında dünya genelinde yapılan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sınavları karşılaştırıldığında bu dönemde ülkemizde eğitim alanında değerli kazanımlar elde edildiği görülmektedir.

Kaynak: Dünya Bankası, Türkiye'deki Okullarda Mükemmelliği Artırmak Raporu, 2012, Sf. 9

Kaynak: Dünya Bankası, Türkiye'deki Okullarda Mükemmelliği Artırmak Raporu, 2012, Sf. 12 Geçen Eylül ayı başı itibariyle öğretmenlere uzaktan mesleki eğitim de verilmeye başlanması, eğitim alan öğretmen ve aldıkları ders sayısının sürekli artırılması, TUBİTAK’ la FATİH projesi, öğrencilerin yılda en az bir kez seviye tespiti için sınava alınması, öğretmenlerin stajyer öğretmenden başöğretmene kadar kariyer basamakları ile sınıflandırılması vs.. gibi yeni projelerinizi heyecanla takip ediyoruz. Bütün bu olumlu girişimlerle yeni bir döneme girmiş olsak da hala eğitim sistemimizde yapabileceğimiz birçok önemli iyileştirme mevcut. Ben de bu çalışmamda eğitim sistemimizde hala iyileştirme bekleyen bazı noktalarda öncelikli problemleri OECD verileriyle tespit etmeye ve uluslararası ülke uygulamalarını sergilemeye çalıştım. Öncelikle eğitim sistemimizin bir fotoğrafını çekersek;
    •    Maalesef hala ülkemizde örgün eğitim almış ve kayıtlı nüfus oranımız diğer gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında hala çok düşük.

Kaynak: OECD, Education Today 2013: the OECD Perspective, Sf. 19

Kaynak: OECD. OECD Factbook 2013 , Sf. 189

Kaynak: OECD, Education Today 2013: the OECD Perspective, Sf. 73
    •    Yüksek eğitim almış nüfus oranımız diğer ülkelere oranla çok düşük kalırken eğitimine devam eden öğrencilerin önemli bir kısmı hala iyi bir eğitim ve/veya yüksek gelir sahibi ailelerden.

Kaynak: OECD. OECD Factbook 2013 , Sf. 189 Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 107 Kaynak: OECD, Education Today 2013: the OECD Perspective, Sf. 106 PISA 2009 verilerine göre de 15 yaşındaki öğrencilerimizin yaklaşık % 55’ i eğitim sistemine tutunmada zorlanıyor; ailesi kaynaklı kırılgan ve/veya diğer öğrencilerle rekabet edemiyor. Yani büyük ölçüde eğitim sisteminden çıkma tehlikesi içerisinde eğitim hayatına devam ediyor ve eğitim sistemi içerisinde kalmayı başarsa bile ailevi sebeplerle kuvvetle muhtemel daha başarısız oluyor. Kaynak: OECD, Education at a Glance 2011: OECD Indicators , 2011, Sf. 450 ‘‘Türkiye, Slovakya’dan sonra OECD ülkeleri arasında kuşaklararası sosyal hareketliliğin en az olduğu ülkedir. Bu durum, OECD ülkeleri arasında en düşük ortalama eğitim seviyesine sahip ülkenin Türkiye olduğu göz önünde bulundurulduğunda, daha da düşündürücü bir hal almaktadır. Türkiye, eğitim düzeyi bir kuşak öncesiyle aynı olan 25-34 yaşları arasında eğitimini tamamlamış yetişkinlerin toplam içindeki payı, % 66 ile OECD’ de en yüksek ikinci sıradadır. Türkiye’de ortalama eğitim düzeyinin OECD’nin çok altında olmasına rağmen, kuşaklararası eğitim düzeyinde yukarıya hareketliğin % 30 gibi bir değerle OECD ortalamasının altında kalması, kalkınma hedefleri açısından kaygı vericidir.’’ Ltf. okuyunuz TOBB’a Bağlı TEPAV, 'Eğitimde Kuşaklararası Hareketlilik: Fırsat Eşitliğinde Türkiye Nerede ?’ Raporu, 2013.

Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 109 ve TEPAV Aynı rapora göre kaygı verici bir başka nokta, ‘‘Türkiye’de eğitim düzeyinin bir kuşaktan diğerine değişmeyen ailelerin % 91 gibi ezici bir çoğunluğunda bu düzeyin ilköğretim ve altı olmasıdır. Bu durum, Türkiye’de düşük eğitim düzeyli anne-babaların çocuklarının, çok büyük ihtimalle yüksek eğitimli ailelerin çocuklarından daha kısa süre eğitim almaya mahkûm olduklarının göstergesidir.’’ Kuşaklararası sosyal hareketlilik çok düşükse ve sınıfsal hareketlilikte en çok zorlanan eğitim seviyesi düşük olan kesimse, yani teşbihte hata olmaz, ‘zurnacının oğlu zurnacı, davulcunun oğlu davulcu, eğitimlinin oğlu eğitimli’ oluyorsa ‘eğitim sistemimizde kalite ve fırsat eşitliğini’ gündemlerin ilk sırasına koymalıyız.

Kaynak: TEPAV, 'Eğitimde Kuşaklararası Hareketlilik: Fırsat Eşitliğinde Türkiye Nerede ?’ Raporu, 2013 Eğitim sistemine tutunmak ve başarıya ulaşmak gibi eğitim kalitemizin diğer bir asıl göstergesi de örgün eğitimin toplam getirisi. Lise eğitimi alan bir gencimizin bir yıllık ortalama toplumsal faydası Avusturya’ da bir lise öğrencisininkinin yaklaşık 1/8’i, üniversite öğrencimizin faydası ise Macaristan’lı bir benzer öğrencinin 1/12’ si kadardır.

Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 169 ve Sf. 170 Eğer kısır döngüleri ve verimsizliği kırmak; bütün çocuklarımıza doğuştan sahip olmaları gereken temel hak, özgürlük ve fırsatları sunarken ülke olarak daha iyi bir yerlere gelmek istiyorsak eğitimde kaliteyi ve fırsat eşitliğini geliştirecek politikalar benimsemeliyiz.(*) Kaynak: TOBB, Ekonomik Form Dergisi, Kasım 2011 Sayısı, Sf. 62 Kaynak: Eurostat, 'Science, Technology and Innovation in Europe' Raporu, 2012, Sf. 107 ve 119 Kaynak: OECD Factbook 2013 , Sf. 179 Kaynak: OECD, PISA 2009 Results:What Students Know & Can Do , Sf. 155
Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 118 Öncelikli olarak eğitimde kaliteyi artırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak gerektiği tespiti sonrası bende elimden geldiğince, âcizane, bir kırıntı ile de olsa yürüdüğünüz bu önemli yolda size destek vermek isterim..=) Bu çerçevede son dönemde ilgili OECD raporlarını incelerken dikkatimi çeken, özellikle öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin durumunu iyileştirmek odaklı, verilere dayalı farklı yaklaşımları aşağıda dikkatinize sunuyorum. Karşılaştırmalı tablolardan ve grafiklerden analiz edebildiğim kadarıyla;
    •    Etkin öğretme etmenleri arasında öğretmen katkısı; öğrenci sayısı, teknoloji yatırımları ve öğrenme ortamlarından daha güçlü olduğundan(*) öğretmenlerimizin potansiyellerinin; ülkemiz geleceğine yapabilecekleri katkının farkında olarak tahtanın başına geçmelerinde, kendilerine daha fazla güvenmelerinde ve biraz daha idealist olmalarında fayda var. Öğretmenlerimize, ne kadar değerli olduklarını ve yaptıkları işin önemini, üniversite öğrenimi ve sonrası görev başında daha yoğun ve sık hatırlatabiliriz.
 

Kaynak: OECD; Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century , 2012, Sf. 86
    •    Öğretmenlerimize verilen mesleki eğitim, eğitim alan öğretmen ve eğitim verilen gün sayısı daha hızlı artmaya devam etmelidir.

Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 30

Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 43

Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 54

Kaynak: OECD, Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century ,2012, Sf. 100 Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 53 OECD ülkelerinde öğretmenlerin mesleki eğitim faaliyetlerinin dağılımı ile öğretmenlerin görüşlerine göre bu faaliyetlerin öğretmenlere getirilerini incelersek de mümkün olduğunca öğretmenlerimiz için daha katılımcı olacakları araştırmaya dönük eğitimler düzenlenmesinin daha faydalı olacağı sonucuna ulaşabiliriz. Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 75 Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz için 'profesyonel gelişim networkleri' kurarak MEB tarafından görevlendirilen uzmanlardan e-maille yazılı veya telefonla mesleki eğitim ve/veya karşılaşılan promlemlerin çözümüne  dönük danışman desteği almalarını sağlayabiliriz. http://pd-network.com/
Ülkemizde farklı sebeplerle öğretmenlerimizin önemli bir kısmı bildiğiniz üzere daha çok seminer ve konferans şeklinde eğitim almaktadır. Dileriz önümüzdeki dönemde bu eğitimler içinde  kurs ve uygulamaların, uzmanlığa dönük eğitimlerin ve diğer okulları/sınıfları ziyaretlerin payı artar.

Kaynak:OECD, Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century , 2012, Sf. 97
 
Annem ve eşim öğretmen olmasından, çevremizden ve internetten takip ettiğim kadarıyla son dönemde iyileştirmelere rağmen seminer dönemleri hala yeterince verimli geçmiyor. Bu dönemlerin biraz daha iyileştirilmesinin büyük faydaları olacaktır. Seminer dönemlerinin daha verimli bir hale getirilebilmesi için deneyimli bir müfettişimizin kaleme aldığı aşağıdaki makaleyi de lütfen okuyunuz.
http://www.mufettisler.net/yazarlar/64-hasan-yuksel/551-haziran-ayi-ogretmen-seminerleri-verimli-mi.html
Öğretmenlerimize verdiğimiz eğitimlerin çeşitliliğini (kurslar ve işbaşı eğitimleri, eğitim programları, diğer okullara ve dışarıya geziler, vs. ), etkinliğini ve kalitesini artırırken pedagojik eğitime de biraz daha fazla önem verebiliriz.

Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 45 İyi işler çıkartan öğretmenlerimizin, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, akademisyenlerin, vs.. çıktılarından ve örnek uygulamalarından daha fazla yararlanılabilir. Bunun için öğretmenlerin eğitimine dönük bütün ilgililerin kolayca paylaşımda bulunabileceği, bildiri, makale, sunu, video gibi yerel ve uluslararası seçkin öğrenme nesnelerinin sınıflandırıldığı, kolay bir kullanım ara yüzüne ve arama motoruna sahip bir veri tabanı oluşturulabilir. Seminer dönemlerinde çevre ve iklim koşulları göz önünde bulundurularak yayla, deniz, kır, vs.. gezileri ile birlikte tiyatro, sinema, şiir dinletisi, piknik, vs. gibi etkinlikler düzenleme yönünde bir irade ortaya koyulabilir. Şiir, öykü, tiyatro, müzik, ebru vs. gibi sosyal faaliyetlerde yetenekli öğretmenlerin eserlerini sergileyebilecekleri ortamlar hazırlanabilir ve bu etkinliklere katılım teşvik edilebilir.
Başka bir önemli husus da İngilizce gibi fen bilimleri ve matematik alanlarında görev yapan öğretmenlerimiz niteliğinde ve niceliğinde önemli iyileştirmelere ihtiyacımız var. TUBİTAK’ ın MEB’ in bu konudaki işbirliğini de takdir ediyoruz ve çıktılarını bekliyoruz. Kaynak: OECD, Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century , 2012, Sf.37


Kaynak: ÖSYM 2012-YGS Sonuçları , Sf. 11. Ayrıca lütfen okuyunuz TOBB'a bağlı TEPAV, ‘Temel bilimler olmadan ileri teknoloji olmaz’ ve ‘Daha yüksek teknolojili sektörler daha nitelikli çalışanlar ve daha fazla temel bilim mezunu isteyecektir.’ http://www.tepav.org.tr/tr/kose-yazisi/s/3527 ‘Temel bilimlerin 2023 hedefleri için anlamı nedir?’ http://www.tepav.org.tr/tr/kose-yazisi-tepav/s/3524. Kaynak: TOBB'a bağlı TEPAV, Türkiye'nin İngilizce Açığı , Sf. 19. Ayrıca lütfen okuyunuz; ‘Türkiye’de her yıl iyi derecede İngilizce bilerek mezun olan öğrenci sayısı 5.000 kadardır. http://www.tepav.org.tr/tr/kose-yazisi-tepav/s/3188
Diğer bir nokta ise ülkemizde öğrencilerin girdiği sınav sayısının yüksek olduğuna inanılır ve öğrencilere yarış atı benzetmesi yapılır. Aslında OECD’ de birçok ülkede öğrenciler;
 
    •    seviye ve ilgi alanı tespiti, sınıf geçebilmek, mezun olabilmek, üniversitelere kabulde puan hesaplamalarına katkı sağlamak, üst seviye programlara/okullara/kurslara, vs. öğrenci seçmek, ilgi isteyen/bekleyen öğrencileri (okuldan uzaklaştırma, değiştirme, rehberlik, özel eğitim sınıfı da dahil) belirlemek, finansman, barınma, vs.. gibi burslar sağlanacak başarılı öğrencileri tespit etmek,
gibi nedenlerle her yıl bizim öğrencilerimizden daha fazla sayıda sınava alınıyorlar. Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 520
Kaynak : OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 529 İyi bir eğitim sistemine sahip ülkelerde merkezi yönetim gibi bölgesel ve okul yönetimlerince de bu veriler değerlendiriliyor, raporlanıyor, veliler bilinçlendiriliyor ve ülkesel/bölgesel/okul/sınıf/öğretmenler/öğrenciler düzeyinde iyileştirmeler gerçekleştiriliyor. Bu sebeplerle öğrencilerin sınav sonuçlarının öğrenciler, okul yönetimleri, öğretmenler, veliler, medya, diğer kurum ve kuruluşlarla paylaşılması da çok önemli. Son dönemde MEB’ nın öğrencileri her sene (en az) bir kez ulusal çapta düzenlenecek bir sınava alma projesi çok yerinde bir uygulama… Tabii ki sınavdan korkmaya hiç gerek yok ve ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz..=) Öğrencilerin durumunu ve kazanımlarını takip ederek daha başarılı olmaları için gerekli iyileştirmelerin yapılması harika olacaktır. Öğrencilerin sınav sonuçları sadece öğrenciler için değil, öğretmenlerin, okulların, İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ nin, MEB’ nın performanslarının değerlendirilmesi ve kıyaslanması açısından da çok faydalıdır. Bulgular öğretmen, müdür ve diğer yöneticilerin kariyerlerini değerlendirirken de hesaplamalara dâhil edilebilir. Bu sınavlarda yöneltilecek soruların eğitim sistemimizi olduğu gibi yansıtacak ve uluslararası arenada karşılaştırmalar/analizler yapmamıza olanak sağlayacak PISA sınavı soruları gibi sorular arasından seçilmesi daha hedefe yakın tespitlere ulaşmak açısından gereklidir.
Bizde bu sınavların sayısını artırdığımız gibi gelişmiş eğitim sistemine sahip ülkelere paralel şeffaf bir yaklaşımla ulaştığımız bütün bu verileri öğrencilerle, öğretmenlerle, okul yönetimleriyle, velilerle, medyayla, yani tüm kamuoyuyla da paylaşmalıyız.
Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 177
    •    Bu sene okullarda öğrencilerimizin aldığı ve öğretmenlerin girdiği ders sayısının artırılması da faydalı bir gelişmedir. Öğretmenlerimizin girdikleri dersler dışında okullarında ve sayıları artırılacak eğitim merkezlerinde, vs.. daha fazla vakit geçirmeleri sağlanırken bu mekanlarda farklı eğitim faaliyetlerine erişim ve katılım imkanlarının artırılmasının büyük artısı olacaktır.
    •    
    •    Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 481
Ayrıca;
    •    Önümüzdeki dönemde öğretmenlerimizin tayin gibi özlük haklarına ulaşmada yükselme ve maaş artışlarında lisansüstü eğitimlerinin, geçerli diğer bazı kişisel ve mesleki kazanımların, vs..nin de dikkate alınacak olması bir harika.=) Bu iyileştirmeye çok ihtiyacımız vardı.
Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , 2009, Sf. 181 Son derece başarılı Anadolu Üniversitesi AOF’ nin Açıköğretim Portalı da yeni eğitim programlarıyla öğretmenlerimizin hizmetine daha fazla açılabilir. http://eogrenme.anadolu.edu.tr/Sayfalar/default.aspx Öğretmenlerimizin eğitimi ve yüksek lisans imkânlarının geliştirilmesi için AOF eğitim portalı gibi EĞITEK’in http://www.eba.gov.tr/video portalı ile diğer üniversitelerin internet altyapıları da kullanılabilir. Üniversitelerde açılan yüksek lisans eğitim programlarının sayısı ve kapasiteleri de artırılmalı ve uzaktan eğitimle yüksek lisans yapılması da teşvik edilmelidir. Bkz. Sınıf Öğretmenleri için Sakarya Üniversitesi EBE Uzaktan Eğitim Tezsiz Yüksek Lisans Programı, http://www.epvoport.sakarya.edu.tr/ TUBITAK ve MEB birlikte öğretmenlerin eğitimine dönük yeni bir portal da hazırlayabilir??? Anadolu Üniversitesi’nce öğretmenlerimiz için açılan e-sertifika programlarının sayısını ve katılımları da artırabiliriz. http://esertifika.anadolu.edu.tr/Programlar.htm
    •    Dezavantajlı bölgelerde ve okullarda öğretmenlik yapan öğretmenler için daha iyi imkânlar sunulması, özel eğitimler ve uygulamalar verilmesi gerektiğinden öğretmen eğitim sistemimizde içerik olarak da bölgesel ve bireysel bir yaklaşım sergilememiz önem arz etmektedir. Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century  2012, Sf. 58 OECD Creating Effective Teaching and Learning Environments: First Results from TALIS, 2009, Sf. 57 ve Equity and Quality in Education:  Supporting Disadvantaged Schools and Students , 2012
    •    Okul yöneticilerimizin, birlikte görev yaptığı öğretmenlerin eğitim ihtiyacı tespiti, bu eksikliklerin bildirilmesi, giderilmesi ve raporlanması sürecine katkılarının artırılması ile yönetici geri bildirimlerinin daha fazla dikkate alınması faydalı olacaktır.


Kaynak: OECD, Creating Effective Teaching and Learning Environment , Sf. 182 Paralel olarak yürüklükteki öğretmen performansına dayalı ödül ve ceza sistemimizi de gözden geçirebiliriz.
Kaynak: OECD, Preparing Teachers and Developing School Leaders for the 21st Century , 2012, Sf. 37
    •    Öğretmenleri ve diğer eğitim sistemi faktörlerini, teftişler ve öğrenci sınav sonuçları yanında diğer öğrenim çıktıları (sınıf geçme, yöneticiler ile öğrencilerin ve velilerin görüşleri, literatüre katkı, okul içi ve dışı aktiviteler, vs..) ile birlikte değerlendirmek daha iyi sonuçlar verecektir. OECD Creating Effective Teaching and Learning Environments: First Results from TALIS, 2009, Sf.144 - 153
    •    Okullarımızın öncelikli olarak sınavlar için öğrenci yetiştirmekten çok kaliteli insan yetiştirmeye dönük içeriklerin/müfredatın/değerlerin aktarıldığı mekanlar olması öğretmenlerimiz üzerindeki büyük baskıyı da hafifletecektir. Böylece aile içi ve toplumda şiddetin önlenmesi, enerji ve ekmek tasarrufu, çevre korunması, vs.. gibi toplumsal hedeflere de daha çok yakınsayabiliriz.
    •    Bütün öğretmenlerimize benim de abone olduğum MEB’ in Milli Eğitim ile Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim dergileri, vs.. de elektronik ortamda iletilmeli, ULAKBİM ve ilgili akademik veri tabanlarına ulaşım imkanı verilmelidir.
    •    Öğretmen Akademisi Vakfı eğitimleri on-line yayınlanmalı ve/veya öğretmenlerimizce kolayca videolarına ve diğer çıktılarına ulaşılabilmelidir.
    •    Müdürlere e-imza yetkisinin tanınması da özellikle kırsal kesimde görev yapan yöneticilerimizin okullarına daha fazla zaman ayırmasını sağlayacaktır. Derslere giren yöneticilerimiz için ise zaman, mekan, enerji, konsantrasyon, ofis ve ulaşım kaynaklarının korunması, vs. gibi birçok açıdan çok büyük getirisi olacaktır. Özellikle hem öğretmenlik hem de yöneticilik yapan köy okulu öğretmenlerimiz, enerjilerini derse girdikleri sınıflarına daha fazla harcayabilmeliler.=)
    •    Okul yönetimlerimizi öğretmenlerimizi değerlendirme yanında öğretimin organizasyonu, personel yönetimi, planlama ve yapı, kaynak kullanımı gibi konularda daha fazla yetkilendirebiliriz.
 
Kaynak: OECD, Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 504
Kaynak: Education at a Glance 2012: OECD Indicators , Sf. 481
    •    Üçüncü grafiğimizde görüldüğü üzere ilkokul öncesi eğitim alan 3-6 yaş arası çocuk oranımız yaklaşık % 18 ile OECD’ de en düşük seviyededir.

Kaynak: OECD, Education Today 2013: the OECD Perspective, Sf. 19
    •    Erken Çocukluk Eğitimi alması gereken döneminde birçok çocuğumuz okula ulaşmakta zorlanıyor. Bu doğrultuda bu 3-6 yaş arasındaki çocukların eğitim sistemine katılımını daha da artıracak projeler üretilirken diğer taraftan bu yaş dönemi çocuklarımız için yeni bir TRT kanalı da kurulabilir??? Bu vesile ile çocuklar TV’deki gündelik hayattaki şiddetten de biraz daha uzaklaşacaklardır.
Sayısı 800.000'i aşan öğretmenlerimiz için de bir TV kanalı kurulmalıdır??? Bence yetmez ama en azından, hiç olmazsa, TRT Okul kanalında düzenli olarak öğretmenlerimiz için birkaç program yayınlanabilir??=)
    •    Yukarıdaki değerlendirmelerin önemli bir kısmı TALİS 2008 sonuç raporları üzerinden yapılmaktadır. Gerçekleştirdiğiniz ve gerçekleştireceğimiz iyileştirmelerin sonuçlarının görülebilmesi ve eğitim sistemimiz performansının diğer ülkelerle karşılaştırılabilmesi için TALİS 2013’ e de katılmamız önem arz ediyor. Kesinlikle bu sene yapılacak bu araştırmaya katılan 34. ülke olmalıyız ve araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmalıyız. http://www.oecd.org/edu/preschoolandschool/oecdteachingandlearninginternationalsurveytalistalis2013.htm
    •    Uluslararası kuruluşların Türkiye verilerini de barındıran yayınlarını, MEB’ nın ortak yaptığı çalışmaların çıktıları ile birlikte kamuoyuyla paylaşmalıyız. Maalesef bu yönde hazırlanmış bir kısmı yukarıda anılan güncel raporlar ne MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Md.lüğü, ne de MEB internet ana sayfası üzerinden kamuoyuna sunulmuyor. http://abdigm.meb.gov.tr/www/dokumanlar/icerik/26
Eğitim sistemimizin daha başarılı çıktılarının olmasını istiyorsak OECD, Dünya Bankası gibi bağımsız kuruluşlarca üretilen verileri yayınlamaktan çekinmemeliyiz, tam tersi hevesli olmalıyız.
 
Tabii ki veri üretme ve analiz etme kapasitemizi de iyileştirmeliyiz. Yoksa doğru projeleri ve politikaları geliştirmek imkânsız olur.
Ülke olarak daha güzel günlere ulaşmak dileklerim ve saygılarımla''
Aytuğ ELMALI
Kdz. Ereğli / ZONGULDAK




Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)