Üniversite Affı?

Mali suçların neredeyse hemen hepsinin af edildiği bir ortamda, öğrenim harcını yatıramadığı için, bir öğrencinin kaydının yenilenmemesi ya da üniversiteyle ilişkisinin kesilmesi kabul edilemez.


Alta tarafı kaç lira ki, o kadarını da yatıramıyorlarsa, üniversitede işleri ne diyenler mutlaka çıkacaktır.

Ama hiçbir şey dışarıdan görüldüğü gibi değildir, bazen birkaç yüz lira bile, ödenemeyecek kadar, çok büyük bir para haline gelebiliyor.

Ailesinden para gelmediği için öğrenimini yarıda bırakan çok öğrenci gördük.

Yine aynı şekilde, başta devlet olmak üzere, üç, beş yerden burs alanlara da çok şahit olduk.

Ama en acısı, parasızlık nedeniyle okuyamamak.

İşte bu olmamalı.

Birliğimizi ve bütünlüğümüzü tehdit eden her türlü disiplin suçunun cezasını, parası olmayana da uygulamak ne kadar adil?

Devlet, son yıllarda, isteyen her öğrenciye harç kredisi ve hemen her öğrenciye, geri ödenmesi koşuluyla cep harçlığı veriyor ama yine de mağdur duruma düşen çok öğrenci var.

Hemen her gün öylesi çarpıcı örnekler geliyor ki, yüreğiniz sızlıyor.

Örneğin, ailesinin hali vakti yerindeyken, devletten hiçbir katkı almadan yoluna devam eden öğrencilerin durumu!

Ekonomik kriz nedeniyle, bir anda her şeylerini kaybedip, tutunacak dalları olmadığı için okullarını bırakmak zorunda kalabiliyorlar…

Hiç ama hiç kimsenin öğrenim hakkı, parasızlık nedeniyle, engellenmemelidir.

Devletin de, hükümetin de görüşü bu yönde iken, hala harç kredisini yatırmadı diye kayıt yenilenmemesini anlamak mümkün değil.

 
Af bekleyenlerden ne kadarı bu durumda, ne kadarı farklı gerekçelere sahip bilmiyoruz.

 YÖK’ün görevi, bunları araştırıp, makul nedenleri olanların, öğrenimlerine devamlarını sağlamaktır.


Herkes gibi öğrenciler de borçlandırılır ve mezuniyetlerinde tahsil edilir.

Tabi eğer iş bulabilirlerse…

 Gençlerimizin geleceği, bu kadar kolay harcanmamalı ve öğrenim hayatları, devlete ve düzene yönelik disiplin suçları dışında hiçbir şekilde engellenmemelidir…

Özellikle de parasızlık nedeniyle olanların..