adscode
adscode

Üniversitede Cami Açılışı

Bingöl'deki Üniversite Camisi, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in katıldığı törenle ibadete açıldı.

Üniversitede Cami Açılışı
Üniversite
Bingöl Üniversitesi yerleşkesinde yapımı tamamlanan Üniversite Camisi, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in katıldığı törenle ibadete açıldı.

Bakan Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, üniversitenin camiye kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Caminin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Yılmaz, kış gününde olmalarına rağmen gönüllerinin sımsıcak olduğunu, üniversitenin güzel bir esere kavuşmasına şahitlik ettiklerini söyledi.

Caminin hayırlı olması dileğinde bulunan Yılmaz, "Caminin toplumumuzun birliğine, beraberliğine, dayanışmasına, ilminin artmasına, ahlakının güzelleşmesine katkıda bulunmasını temenni ediyorum" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez de üniversite ile caminin birbirini tamamlayan iki kurum olduğunu belirtti.

Üniversitelerin aklın, mabetlerin de kalbin önünü açtığını vurgulayan Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üniversitelerde mabet, cami ve üniversite tarih boyunca bütün medeniyetlerde birbirinden ayrılmaz iki önemli müessesedir. Biri toplumların, milletlerin aklını besler, aklının önünü açar, diğeri de kalbin önünü açar. Üniversite ile mabedi ayırdığınız zaman akılla kalbi, vahiy ile aklı, kitabın ayetleri ile kainatın ayetlerini birbirinden ayırmış olursunuz. Tabiatta, kainatta ve insanda bütünlük ve birlik için üniversite ile mabet birlikte olması gerekir."

Tarih boyunca bütün üniversitelerin mabetlerden doğduğunu ifade eden Görmez, daima beraber olduklarını, dünyadaki bütün üniversitelerin merkezinde bir mabedin bulunduğuna dikkati çekti.

Görmez, "Ülkemizde, tarihimizde üniversitelerimizin içinde bugüne kadar mabetlerin olmayışı bir eksiklik olmuştur. Onun için üniversitede caminin kurulması gençlerimizin bir taraftan kendi akıl dünyalarını geliştirmek için eğitim almaları bir taraftan gönül dünyalarını zenginleştirmek için camiyle, mabetle tanışmaları son derece önemlidir" dedi.

"İnsan odaklı kalkınma"

Bakan Yılmaz, açılış sonrası rektörlük salonunda yaptığı konuşmada da, üniversite ve kalkınmanın önemine değindi.

Kalkınma denilen kavramın basit niteliksiz bir büyümeden ibaret olmadığını vurgulayan Yılmaz, özellikle insan odaklı kalkınma denilen kavramın çok boyutlu bir hadise olduğunu belirtti.

Yılmaz, toplumun bütün ihtiyacını dikkate alan, geliştirmeye, iyileştirmeye çalışan bir süreç olan kalkınmanın sağlanabilmesi için temel özgürlüklerin sağlanması gerekliliğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Üniversitelerde hem inanç özgürlüğünün hem de ifade ve düşünce hürriyetinin olması lazım. İnanç hürriyetinin olmadığı, düşünce hürriyetinin olmadığı bir yerde insanların kendilerini geliştirmeleri, potansiyellerini tam olarak ortaya koymaları mümkün değil. Mutlu olmaları da mümkün değil. Dolayısıyla üniversite ortamında yeni fikirler, yeni bilgiler üretilsin istiyorsak, gerçekten toplumun sorunlarına meselelerine cevap oluşturacak gelişmeler sağlansın istiyorsak, insana hem inanç hem düşünce hürriyetini en son sınıra kadar tanımak durumundayız.”

Son dönemlerde özgürlükler konusunda çok önemli mesafeler alındığına dikkat çeken Yılmaz, şiddete kategorik olarak karşı çıkılması gerektiğine işaret etti.

“İnanç ve düşünce hürriyetinin olduğu bir ortamda birileri şiddete başvuruyorsa, kendi fikrini karşısındaki insana zorla dayatmaya çalışıyorsa ona karşı hep birlikte durmamız gerekiyor” diyen Yılmaz, “Fikrimiz, inancımız, siyasi duruşumuz ne olursa olsun hiçbir insanın bir başka insana şiddetle zorla bir fikri, düşünceyi, bir davranışı dayatmaya hakkı yok diye de düşünüyorum. Bu konuda ilkesel bir tavır ortaya koymamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Çözüm süreci

Bakan Yılmaz, Türkiye’nin demokratikleşme konusunda attığı adımlarla temel hak ve özgürlükler konusunda sağladığı gelişmelerin, son dönemlerdeki çözüm süreci ve o kapsamda geliştirilen çeşitli yeniliklerin, açılımların sadece Türkiye için değil, Türkiye’nin etrafındaki çok daha geniş bir coğrafyada örnek tecrübe olduğunu kaydetti.

Çözüm sürecinin tam anlamıyla başarılmasının herkesi mutlu edeceğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bütün bunları tam olarak başarabilirsek, özgürlükleri tam anlamıyla yaşarsak, değişik mezheplerin, dinlerin ve siyasi görüşlerin huzur içinde bir arada olabildiği, düşünce ve inanç özgürlüğü içinde herkes neye inanıyorsa, samimi olarak onu yaşadığı, onu ifade ettiği bir ortamda hem fertler tek tek daha mutlu olacak hem de toplumuz dünyada çok daha iyi bir konumda olacak. Başka ülkelere de örnek olacak.”

Daha sonra Görmez de, "İman, Akıl, Bilgi ve Üniversite" konulu konferansta yaptığı konuşmada, bilginin güç olarak kullanılmasının sakıncalarına değindi.

Görmez, şu ifadelere yer verdi:

"Bilgi Güçtür. Bu cümlenin üzerinde çok çok durmamız lazım. İlk baktığınız zaman cümle çok güzel görünür. Eğer siz bilgiyi güç olarak sadece kabul ederseniz ki bugün üzülerek belirteyim, buradaki güç insanın maddesiyle manasıyla kuvveti ifade etmiyor. Buradaki güç hegemonyayı ifade ediyor. Buradaki güç sömürgeleştirmeyi, tutkuyu ifade ediyor ve zulmü içeriyor."

Bingöl Üniversitesindeki programını tamamlayan Bakan Yılmaz ve Görmez, bir hayırsever tarafından Genç yolunda yaptırılan Şeyh Ahmet Kur'an kursunu hizmete açtı.

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)