Haziran ve Ağustos atamalarında, umarız onlara yeterince kadro ayrılır.
Ayrılmak da zorunda.
Yoksa artık kimseyi ne Doğu'ya ne de büyük kentlere kolay kolay gönderemezsiniz.
Kaldı ki devlet verdiği sözün arkasında durur.
Oda bunu yaparsa, sığınacak kimimiz kalır ki!..
İşte bir öğretmenimizin bu konuda ki feryadı:
Soğuk Bir Muş Sabahından Selamlar
Doğu hizmetini bitireli 2 yıl olmasına rağmen öğretmenlik görevimi aynı heyecan ve şevkle sürdürmekteyim. Yatılı okulda çalıştığım için gece ve gündüz öğrencilerimle birlikteyim.
Ailemin rahatsızlığından dolayı bu yıl memleketime il dışı atama isteyeceğim.Neredeyse doğu hizmetini iki kere bitirmiş olmama, puanımın da yüksek olmasına rağmen bakanlığın getirdiği kontenjan sınırı yüzünden yıllarca doğuya hizmet vermenin ödülünü atamamın olmamasıyla alacak gibiyim.Türkiye'de gerçekten hiçbir başarı cezasız kalmıyormuş. Benim durumumda bulunan binlerce öğretmen arkadaşımız var. Ve çoğu da benim kadar şanslı değiller. Ben bu bölgeyi seviyorum ve zevkle çalışıyorum fakat birçok arkadaşımız doğuda binbir sıkıntı içinde görevlerini sürdürüyorlar:
Türkçe bilmeyen çocuklar, ilgisiz veliler , öğretmeni ayaklı cüzdan gören esnaflar, kavgacı gençler, ideolojik baskılar, uzaklık vb.
Eğer bakanlık il dışı atamalarında kontenjan sınırlarını makul seviyelere çıkarmazlar ise ben ve yıllarca doğu bölgesine hizmet vermiş öğretmenler ve aileleri geçen yıl doğu affı nedeniyle yaşadıkları mağduriyeti tekrar yaşayacaklardır.Mağduriyetleri ikiye katlanacaktır.
Sizin bu gibi haksızlıklara duyarlı olduğunuzu bildiğim için sabahın ilk saatlerinde zamanınızı almaktayım.Umuyorum bu konuya da gerekli duyarlılığı gösterir bizlere umut ışığı olursunuz.
En güzel günler sizinle...
