Yardımcı Doçentlik Kaldırılmalı mı?

YÖK de durumdan vaziyet çıkartıp, hemen bir komisyon kurdu. Umarız, bu komisyon, Cumhurbaşkanlığı danışmanları gibi şipşak değil, daha ayrıntılı bir araştırma yapar. Çünkü benzeri uygulamalar başta ABD olmak üzere pek çok ülkede var. Sisteme tıpçılar karşı çıkıyor, mühendisler destekliyor…


Her sistemin artılar ve eksileri olduğu gibi, yardımcı doçentliğin yani öğretim üyeliğine hazırlama sürecinin de, artıları ve eksileri var.

Doğru olan, sistemi tu kaka ilan edip, tümüyle kaldırma yerine, getirisine ve götürüsüne bakmak gerekir.

Belli alanlarda yarar sağlıyor, belli alanlarda tıkanmalara neden oluyorsa, çözüm kaldırma değil, revize etmek gerekir.


Üniversitelerin, FETÖ soruşturmaları nedeniyle,  özellikle öğretim üyesi açısından, son günlerde, fazlasıyla kan kaybettiği malum. Ama bunun yolu, öğretim üyeliğini ve bilim insanlığını kolaylaştırmak olmamalıdır.

Asistanlıktan mezara kadar hocalık ve akademik unvanların çok kolay dağıtıldığı, bugüne kadar hep eleştiri konusu oldu.

Daha da önemlisi, bilimsel araştırmalar ülkemiz için değil, akademik titr ve günü kurtarmak için yapıldı…



YÖK,  yardımcı doçentlik konusunda, çok önemli bir sınavdan geçiyor.

Yukarıdan böyle bir emir geldi deyip, uygulamayı ortadan mı kaldıracak yoksa yine yukarının dediği gibi soran, sorgulayan, araştıran ve en doğrusunu bulmak için çaba harcayan bir kurum mu olacak, hep birlikte göreceğiz…