Yeni "Milli Müfredat" Bakalım Neler Getirecek?

Türk Eğitim Tarihi açısından bugün, çok önemli  bir gün. Eğitimin, dolayısıyla, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini yönlendirecek olan yeni Milli Müfredat Programı, bugün açıklanıyor.  Çöpe atılacak önceki müfredat da, yine aynı iktidar tarafından 2005'te büyük bir reform olarak sunulmuştu!

Bir kaç gündür Berlin'de uluslararası bir eğitim sisteminde, geleceğin eğitimini konuşuyoruz.
Burada konuşulanlarla, Ankara'da yürürlüğe konulan yeni, yerli, milli müfredat birbiriyle ne kadar örtüşüyor, yakında göreceğiz.

Eğitim sistemimizin ciddi sıkıntıları olduğu kesin, yeni arayışlar içerisinde olunması da takdire şayan. Peki amaç, bu sıkıntıları ortadan kaldırıp çağı yakalamak mı yoksa iddia edildiği gibi arkasında başka gerekçeler  mi var , hep birlikte göreceğiz...

Ülkemizin coğrafi durumu  ve okulların donanım farklılıkları nedeniyle, yeni müfredat programı, ne kadar mükemmel  olursa olsun, her okulda eşit şartlarda uygulamak mümkün değil.
Örneğin birleştirilmiş sınıflar ve ikili eğitim yapılan okullarda nasıl uygulanacak?

Eğitimin ana omurgası öğretmendir.
Peki, öğretmenlerimiz yeni müfredattan ne kadar haberder, daha da önemlisi, onların ne kadar görüşü alındı ve öğretmen yetiştiren eğitim fakülteleri yeni müfredata göre ne kadar hazırlıklı?

Ben yaptım oldu demekle, reformlar gerçekleşmiyor. Buna defalarca şahit olduk.
Sanki bir yenisiyle daha karşı karşıyayız.

Umarız, sınav dayalı ezberci eğitim sisteminden çocuklarımızı kurtaracak yeni bir anlayış gelir ama sanki  bu çok zor gözüküyor.
Çünkü olaya pedeojik değil, ideolojik yaklaşıyor izlenimi var.
MEB'in, öncelikle bu kaygıları, gidermesi gerekir.

Milli ve manevi değerle donanık, ülkesiyle gurur duyan, kendi kendine yettiği gibi, dünya ile yarışan  nesiller yetiştirmek hepimizin ortak arzusu ve umarız atılan bu adım, bu hayalimizi gerçekleştirir...