Zirvedeyken bırakmayı bilmek

Peki, kurumla bir sorunu mu vardı? Hayır. Yeni bir teklif mi aldı ya da yeni bir işe mi soyunuyor? O da hayır.
“Doğa Okullarını sıfırdan aldık ve sadece Türkiye’nin değil dünyanın en büyük okul zincirlerinden biri haline getirdik. 15 yılımı verdim. Hem kendime hem de arkadaşlara yeni bir şans tanıdım” hepsi bu diyor.
Köşeye çekilmeyecek kadar genç ve enerjik biri. Daha birkaç hafta önce üçüncü çocuğu oldu. Bu yüzden mutlaka yeni arayışlar içerisine girecektir. Ama görünen o ki ben de varım diyeceği yeni çalışma alanı, eğitim sektörü olmayacaktır. “Öyle olsa, niye Doğa’dan ayrılayım ki” diyor...
Peki, o zaman niye ayrıldı?
İşte en kritik soru bu.
Hemen herkes koltuğuna sıkı sıkıya sarılırken, o niye veda ediyor?
Sanki oyun alanı dar geldi, sanki kendisini farklı bir alanda da ispatlamak ve zirvede bırakmanın keyfini yaşamak istiyor gibi bir hava sezinledim.
Özgüveni yüksek ama bir o kadar da çok riskli bir çıkış!
Doğa mı ona yol açtı, yoksa o mu Doğa’yı, öğrenci sayısında, kârlılıkta, büyümede zirveye taşıdı?
Hep birlikte göreceğiz...

Nereden nereye?
Doğa Okullarının kuruluş serüveni 2002 Şubat ayında Beykoz Kampüsü’nde 100 öğrenciyle başladı. Patron Fethi Şimşek, kaptan da Uğur Gazanker’di.
Oysa o okul ne hayallerle kurulmuştu. Dönemin en ünlü dershanelerinde FKM’nin sahibi Asuman Kuzuoğlu tarafından özenle açılmıştı. Ama yürütemediler ve o zamanın parasıyla çok da olmayan bir fiyata Fethi Şimşek’e sattılar.
Sonra hızla büyüme dönemi başladı. Siyasetten destek görmediler denilse yalan olur ama asıl başarı Gazanker’in ve onu adeta patron yetkisiyle donatan Şimşek’in oldu.
13 yılda Türkiye’nin dört bir yanına yayılarak 104 kampüs ve 70 bin öğrenciye ulaştılar.
Bu arada yatırım fonlarının ilgisini çektiler ve hisselerin önemli bir bölümü, farklı sektörlerde yatırımı olan Turkven’e satıldı.
Peki, Turkven kim? İşte kendi ağızlarından onlar:
“Turkven, danışmanlığını yaptığı 2 milyar USD sermaye ile Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi şirketidir.”

O aslında bir mühendis!
Uğur Gazanker 1971’de Bandırma’da doğdu. Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Kariyerine danışman olarak başladı. Çeşitli sektörlerde yönetici danışmanlığı yaptı. 1997’de Fethi Şimşek ile tanışıp birlikte çalışmaya başladılar. Profesyonel iş hayatının çok büyük bir kısmı (yaklaşık 20 yıl) Fethi Şimşek ile birlikte geçti.
Başarılı bir yönetici ve iyi bir lider olmasından ötürü yerel ve global olarak profesyonel ilişkiler geliştirdi. Hem iş geliştirmede hem de eğitim kalitesini iyileştirme alanında aktif roller aldı.
Yeni projeler geliştirmekte, yeni sistemler üretmekte, markalaşma sürecinde kendisine sınır tanımadı. Her türlü yeniliğe açık oldu. Dünya kültürleri, farklı eğitim modelleri ve yaklaşımlarını inceledi, geliştirdi ve uyguladı. Bu kültürlerden faydalanmanın yollarını keşfetti.
Eğitim sektörünü kazançlı bulmayanların ezberini bozdu. Hem kendisi hem de patronları büyüme rekorları kırdı. Paraya para demedi.

Yazının devamı için tıklayınız !