Bindiğin Dalı Kesme

Benim babamda, kayınpederimde öğretmenlik ve idarecilik yapmış insanlardı. Evde öğretmen sorunları, eğitim sorunları ve müfettişlerle ilgili konular sıkça konuşulurdu. Bende öğretmen oldum. Öğretmen ve idareci olarak çalıştıktan ve uzun yıllar müfettişlik yaptıktan sonra Maarif Müfettişi olarak 2015 yılında emekli oldum.
            Ailemizde de çok sayıda öğretmen vardı. Bu nedenle eğitim öğretim iş ve işlemleri dışında en çok konuşulan şey; Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri ile yaşanan olaylar ve denetim öncesi, denetim sırasında ve denetim sonrasında müfettişlerle yaşanan olaylardı.
            Öğretmen ve idareci iken olumlu her şeyin sebebi kendimi, olumsuz her şeyin sebebinin müfettişler ve idare olduğunu düşünür, tabir caizse özellikle müfettişlerden gıcık olurdum. Bu düşüncemi haklı kılan davranışlarda yaşamışımdır. Ancak genelleme yapınca ve daha sonra müfettiş olurken ve olduktan sonra yaşadıklarımı değerlendirince özellikle müfettişlere haksızlık yaptığımı anladım.
            Ben müfettişliğe İstanbul’da başladım ve Bursa’dan emekli oldum. Özellikle uzun yıllar inceleme, soruşturma ve özel öğretimde çalıştım. Zaman zaman teftişte de çalıştım. Bazen de o yılki uygulama ya da mevzuata göre her iki işi birden yaptım.
            Müfettişliğin ilk müfettişlik mülakatında komisyon üyelerine verdiğim cevapta söylediğim gibi; dar anlamda telekominizasyon-haberleşme, çağdaş anlamda iletişim olduğuna inandım ve bu bilimsel olan düşünceyi meslek hayatımda uyguladım.
            Bunu yalnızca ben değil, bu mesleğe inanan, seven ve severek çalışan her müfettişin yaptığı bir uygulamadır. Biz bu iletişime rehberlik ağırlıklı çalışma da diyebiliriz. Rehberlik ağırlıklı bir denetim devlet yönetiminde ya da özel kurum yönetiminde olmazsa olmaz bir husustur.
            Biz müfettişler olarak çok sorun yaşadık. Çok sıkıntı çektik. İlköğretim Müfettişi, Eğitim Müfettişi, İl Eğitim Denetmeni ve en son olarak ta Maarif Müfettişi adını aldık. Her gelen hükümet ve o hükümetin bakanının görüş ve düşüncesine göre adlandırılmaya ya da şe4killendirilmeye çalışıldık. Son olarak ta Maarif Müfettişlerinin eğitim uzmanı adı altında görevlendirileceği yönünde çalışmalar hatta kanun teklifi verildiği duyumunu aldım.
            Uzun yıllar bu görevi çok iyi yapan ve bu konuda genç arkadaşlara örnek olmuş birisi olarak; denetim denetim yapılanı rahatsız eder. Çünkü yaptığı hatalar ortaya çıkacaktır. Ama bu hataları giderici ve rehberlik ağırlıklı bir denetim kişi ve kurumların yararınadır. Bu denetim bakanlıktaki üst birim ile alt birim arasındaki iletişimi, birlik ve beraberliği sağlayacağı gibi çözüm yollarını da içerecektir.
            Bir anlamda müfettiş; idarenin eli, ayağı, gözü ve kulağıdır. Denetimsiz bir toplum, denetimsiz  bir yönetim, denetimsiz bir kurum ya da kuruluşun sağlıklı bir kuruluşun yaşama şansı yoktur.
Hele hele ülkemizde her bakanlığın denetim elemanları varken ve bu elamanların bizdeki elamanlardan daha fazla ücretle çalışmaları, sosyal ve kültürel devlet imkanlarından yararlandıkları, yani gerekli ve önemli oldukları halde Milli Eğitim Bakanlığında müfettişlere bu güne kadar yapılanların ve bu günden sonra yapılmak istenenlerin haksızlık olacağını, buna “bindiğin dalı kesme” deneceği düşüncesindeyim. Benden söylemesi.
                                                                                  Metin ÇANGA
                                                                             Emekli Maarif Müfettişi