adscode
adscode

Özel Öğretim Kurumları Mevzuatı Hakkında Düşünce ve Öneriler

Hemen hemen bu konu ile ilgili her yazımda ve her paylaşımımda uygulamada gördüğüm aksaklıkları, nedenlerini ve kendimce gördüğüm çözüm yollarını öneriyorum.

mcanga25@gmail.com




Bunu herhangi bir kişi ya da kurumu kayırmak için değil, yılların verdiği tecrübelerime dayalı olarak Bakanlıkla taşra, mevzuatla uygulama arasındaki iletişimi sağlamak ve varsa var olan çelişkili uygulamalara çözüm bulunması amacı ile yapıyorum.

            Diyeceksiniz ki niye yapıyorsun? Sana ne.  Birincisi huy, dayanamıyorum. İkincisi azda olsa bir yayın, dağıtım ve okulculuk yapan şirketin babadan kalma ortağıyım. Yani müfettişliğin dışında uygulamadan da gelen birisiyim. Üçüncüsü beni bu konulardan dolayı tanıyan bilen kurumların bana danışarak ne yapmaları yönündeki paylaşımlarından edindiğim izlenimlerdir.

            Özel öğretim kurumları bazen yenilenen, gelişen, kendi bünyelerine uygun olarak hazırlanan  ve Bakanlıkça yayınlanan yeni programları uygulamak isterler. Yönetmelikte açıkça program ilavelerinde daha önce kurum açma ve öğretime başlama izni olan kurumlar Bakanlık sitesinde yayınlanan programlardan birisini uygulamak istemesi halinde bu hususu evrak üzerinde yapılır ve bu konu ile ilgili müfettiş ya da bir başka kişi görevlendirilmez (ÖÖKY Md.13/2) hükmü açıktır.

            Gel gör ki uygulamada bazen bu hiç böyle olmuyor. Görevlendirilen bir yetkili geliyor sanki kurum yeniden açılacakmış gibi “iğneden ipliğe” her şeye bakıp bulduğu bir eksikten dolayı program ilavesi izni vermediği gibi, yaptığı iş verilen görevlendirme emri ile sınırlı olması gerekmesine karşın ben yaptım oldu mantığı ile soruşturma gibi başka uygulamalara da sebep oluyor.

            Başka bir hususta; Özel öğretim kurumlarının devrinde yaşanıyor. Bir kişi ya da bir şirket devir edilen bir kurumu devir alıyor. Devir işlemini şirketin yetkilileri yapıyor. Noter bunların sunduğu evraklara bakıyor ve uygun görerek devir sözleşmesini onaylıyor. Bu aşama yapılan devir sözleşmesine devir alınan kurumun tüm alacak ve borçları devir alan ya da devredilen şirkete ya da devir alan kişiye ait olacağı hükmünü sözleşmeye yazdırıyorlar. Bu aşamada devri alan ya da devir eden kişiler kurucu ya da kurucunun yetkili kıldığı kişilerdir.

Sonra devir alan şirket devir aldığı o kurum için Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 5. ve 14. Maddesinde istenen evrakları hazırlıyor. Şahıssa kendisi, şirketse bir kişiyi kurucu temsilcisi olarak seçiyor, bu kararı onaylatıyor. Biz Bakanlık olarak  ÖÖKY’nin 5. ya da 14. Maddesine göre kurucuların ya da şirket yetkililerinin yaptığı bu sözleşmeyi kabul etmeyip bu sözleşmeyi kurucu temsilcisi yapacak dersek doğru yapmış olur muyuz? Aslı varken aslının yetkili kıldığı kişiden başkasını kabul etmem demenin mantığı var mıdır?

Diyeceksiniz ki Yönetmelikte “vadesi gelmemiş olanlarda dahil olmak üzere devir alınan kurumu tüm alacak ve borçlarının devir alan ya da devredilen şirkete ait olacaktır” hükmü olduğu için bu sözleşmeyi eksik saydığınızda kurumu devir alan şirketin devir sözleşmesini imzalayan yetkilisi yaptıkları devir sözleşmesinde eksik olan “vadesi gelmemiş olanlarda dahil olmak üzere devir alınan kurumun tüm borç ve alacaklarının devir alan ya da devredilen şirkete ait olacaktır” hükmünü içeren bir ek sözleşme sunulduğunda onu da şekil yönünden kabul etmeyeceksiniz.

Ayrıca, Özel Öğretim Kurumları Mevzuatında ve Bakanlık Genelgelerinde özel kurumların denetimleri sırasında (Ek:RG-13/1/2017-29947) MADDE 67/A– “(1) Kanunun 7’ nci maddesinin ikinci fıkrasının (b), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen fiiller hariç olmak üzere kurumlarda, yapılan denetlemeler esnasında ilgili mevzuata aykırı hususların tespiti halinde denetlemeye yetkili olanlar tarafından söz konusu aykırılığın denetleme sonuna kadar giderilmesi istenir. Gerekli düzenlemelerin denetleme sonuna kadar yapılmaması halinde işlenen fiilin gerektirdiği, Kanunun 7’ nci maddesinde belirtilen idari para cezasının uygulanmasına ilişkin teklif, idari para cezasını vermeye yetkili makama bildirilir…….” denmesine karşın bu hükme uygun olarak hareket edilmeden kurumlara para cezası getirilmesi ne dereceye kadar doğru olabilir?

Uygulamada bana akseden hususlardan bazılarını yazarak il ve ilçe bazındaki yetkililerinin bu konularda daha dikkatli olmalarını Bakanlığımız, kurumlarımız, mevzuatımız ve bunları uygularken adil, dengeli ve bilinçli uygulamaların kazanımlarına, aksi halde denetimi yapanı, bu emri vereni, uygulamada ki yanlışları savunanları, kısacası Bakanlığımız ve Bakanlığımıza bağlı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünü yıpratacağı hususuna dikkat çekmek istiyorum.
 
                       
                                                                                                   Metin ÇANGA
                                                                                              Emekli Maarif Müfettişi

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)