adscode
adscode

Yeni Atanan Öğretmenlerin Sorunları Ve Çözüm Yolları

Milli Eğitim Bakanlığı Şubat ayında 15.000 öğretmenin atamasını gerçekleştirdi. Bu gerek ülkemizin eğitim-öğretimi açısından, gerekse atama bekleyen binlerce öğretmen...

mcanga25@gmail.com




Milli Eğitim Bakanlığı Şubat ayında 15.000 öğretmenin atamasını gerçekleştirdi. Bu gerek ülkemizin eğitim-öğretimi açısından, gerekse atama bekleyen binlerce öğretmen adayı için çok hayırlı ve doğru bir uygulamaydı.

Ancak; bu atamalarda hiç ataması yapılmayan öğretmen adayları olduğu gibi özellikle dershanelerde ya da başka kurumlarda görev yapan kişilerin olduğu bilinmektedir. İlk atama yapılanlarda da olabileceği gibi; dershanelerde çalışan ya da diğer kamu  kurum ve kuruluşlarında çalışan adayların bazılarının evli, çocuk sahibi ve eşi başka resmi ve özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin  duyumları alınmaktadır.

Benim yakinen tanıdığım ve problemlerini dinlediğim bir bayan öğretmenin eşi İstanbul’da özel bir kurumda yönetici olarak çalıştığını, 5-6 aylık bir bebeklerinin olduğu, kendisinin Doğu Anadoluda çok uzak bir ilçeye atamasının yapıldığını, kendisi daha önce dershanede çalışıp adaylığının kalktığını (Kaldı ki özel öğretim kurumlarınsa adaylık işlemleri 2009 yılından beri kaldırılmıştır), ancak; eşinin yönetici olarak çalıştığı özel kurumun ataması yapılan ilde ve ilçede şubesinin bulunmadığını, tüm bunlara karşın atamasının eşinin çalıştığı ilin binlerce kilometre uzağındaki bir ile yapıldığını ve ne yapacağını bilemediğini anlattı.

Bu durumun yasal ve insani yönden değerlendirildiğinde; Anayasamızın 41. Maddesinin “Aile Birliği” içeriğinde eşlerin bu ve bu gibi durumlarının dikkate alınmasını bildirmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği  incelendiğinde bu Yönetmelikte eş durumu ve özür durumunu içeren Özür durumuna bağlı yer değiştirmeler başlıklı 35. Maddesinin 1. fıkrasında;  “Öğretmenler, sağlık, eş (Mülga ibare:RG-3/8/2013-28727) (…) durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler. Ancak bu özürler nedeniyle yer değişikliği istekleri, hizmet gerekleri ile özür durumlarının birlikte karşılanması temelinde değerlendirilir.” 3. Fıkrasında “Özür durumuna bağlı yer değiştirme isteğinde bulunanlardan öğretmenlikte ve Devlet memurluğunda adaylıklarının kaldırılmış olması şartı aranır. Aday öğretmenlerin yer değiştirme istekleri değerlendirmeye alınmaz. “ 4. Fıkrasında “Bu Yönetmeliğin (Değişik ibare:RG-31/8/2012-28397) 14 üncü maddesi kapsamında öğretmenliğe atananların, özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için son olarak atandıkları görev yerlerinde en az bir yıl süreyle görev yapmış olmaları gerekir.” Denmektedir.

Bu öğretmenin eşinin bu yönetmeliğin 37. Maddesinde belirtilen şartları taşımasına karşın; Aynı Yönetmeliğin 37.maddesinin 1. Fıkrasında “Eş durumu özründen yer değiştirmelere ilişkin duyuru Personel Genel Müdürlüğünce her yıl en geç 15 Aralık ve 15 Temmuz tarihine kadar Bakanlık internet sayfasında yapılır. Duyuruda; kimlerin başvuruda bulunabileceği, başvuru tarihi, başvuru yeri, şekli ile diğer hususlara yer verilir. Başvuru tarihi duyuru tarihinden en geç on gün sonra başlatılır. Başvuru süresi beş iş gününden az on iş gününden fazla olamaz. Eş durumu özrüne bağlı yer değiştirmeler,  ocak ve ağustos aylarında yapılır.”Denmektedir.

Şimdi; ataması eşinden binlerce kilometre uzağa ataması yapılan ve bir özel öğretim kurumunda yıllarca çalışıp adaylık işlemleri yasal olarak kalkan ve 5-6 aylık bir çocuğu olan bu ve bu gibi  öğretmenlerin durumu ne olacaktır?

Milli Eğitim Bakanlığı 2015 yılı Şubat ayında yapılan atamalarda Yönetmelikteki bazı maddeleri  dikkate almayarak eş durumu olan öğretmenlere çok iyi bir kolaylık getirmiş ve memnuniyet yaratmıştı.

Bu ve bu gibi öğretmenlerin adaylık durumu, aynı ilde bir yıl çalışma ve adaylık kaldırıldıktan sonra tayin isteme durumu ile  eşlerinin çalıştığı resmi ve özel kurumlardan atamalarının yapıldığı ilde şubesi olmayan öğretmenler için Yönetmelikteki belirtilen şartlar dikkate alınmadan T.C.Anayasasının  41. Maddesi hükmü doğrultusunda “Aile Birliğinin” sağlanması hem yasal yönden, hem de insani yönden bir sorumluluk olduğu hususunun  Bakanlık yetkilileri, özelliklede Sayın Milli Eğitim Bakanımız Nabi AVCI’nın dikkatine sunarım.

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)