adscode
adscode

AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM

Günümüzde çocuk yetiştirmek zor bir uğraş. Çok fazla emek ve sabır ister. Sağlıklı bir aile ortamı için en önemli şey aile içi etkili iletişim.

oznurpekatik@gmail.com




Araştırmalar gösteriyor ki geçen yıllara göre  anne, baba ve çocuk arasında konuşma oranı gittikçe azalıyor. Yoğun iş temposu, koşuşturmalı hayat, dijital ve sosyal dünya etkili iletişimin engelleri arasında. Bu sebeplerden dolayı çoğu anne ve baba çocuklarını dinlemiyor ve anlamıyor. Çocuklar anlaşılmadıklarında ebeveynleri ile gereksiz tartışmalar, kriz anları ve öfke patlamaları yaşar.

Oysa çocukları ile iletişim halinde olan anne ve babalar çocuklarını dinler, onlara dikkat eder, onların davranışlarını biçimlendirir. Bedensel, duygusal ve zihinsel temas yoluyla çocuklarında iyi duyguların oluşmasını sağlar. Bir dokunuş, bir gülümseyiş, duygu ve düşünceleri kelimelere dökme tarzı çocuğun iç dünyasına yansır. Çocuk onun ileriki hayatında sosyal olarak davranmasına yardımcı olacak şekilde bilgiyi zihninde tutmayı, duygular üzerine düşünmeyi, dürtüleri sınırlamayı öğrenir.

Çocuğun hislerini samimi olarak kabul ettiğimizde ve hayal kırıklığını dile getirdiğimizde, çocuk gerçekler karşısında daha dayanıklı olur. Çoğu ebeveyn çocuklarının şikayetlerinin yersizliğini, algılarının yanlışlığını onlara kanıtlamaya çalışmanın hiçbir işe yaramayacağının farkında değildir. Böyle yapmak, yalnızca tartışmalara ve öfkeli duygulara neden olur. Çocukların güçlü duyguları, ‘’böyle hissetmen hoş değil’’ ya da ‘’böyle hissetmen için bir neden yok’’ şeklinde ebeveynler tarafından ikna etmeye çalışıldığında ortadan kalkmazlar. Güçlü duygular, zihinden çıkarılarak ortadan kalkmaz; dinleyici bu duyguları samimiyet ve anlayışla kabul ederse, şiddeti azalır. Çocuklar güçlü duygular içindeyken, kimseyi dinlemezler. Öğüt, teselli ya da yapıcı eleştiri kabul etmezler. İçlerinden geçenleri, o anda ne hissettiklerini anlamamızı isterler.

Bir çocuk "Öğretmen bana bağırdı" dediğinde, daha fazla ayrıntı istememeliyiz. Ya da, ‘’ Bunu hak edecek ne yaptın? Eğer öğretmenin sana bağırdıysa, mutlaka bir şey yapmışsındır. Ne yaptın? ‘’ dememeliyiz. Çocuğun acısını, sıkıntısını ve öfkesini anladığımızı göstermemiz gerekir.

Önce duygular ele alınmalı, sonra davranış düzeltilmelidir. Ebeveynlerin öfke patlamalarına yol açan korku, umutsuzluk ve çaresizlik duygularını dinlemeyi öğrenmeleri gerekir. Davranışa tepki vermek yerine, çocuklarının duygularına karşılık vermeli ve sorunlarının üstesinden gelmelerine yardım etmelidirler.

Çocuğu anlamak için zaman harcadığımızda ve ona şefkat gösterdiğimizde, çok farklı bir mesaj iletmiş oluruz. ‘’ Benim için önemlisin. Duygularını anlamak istiyorum. ‘’ Bu hayati öneme sahip mesajın ardında, çocuğun içinin rahatlatılması yatar: ‘ Kendini rahat hissettiğinde, en iyi çözümleri bulacaksın.’’

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Sömestir tatili
Okula alışma süreci
ERGENLİK ÜZERİNE 
BU HAYAT SENİN