adscode
adscode

TEOG’a baktım içlendim!..

Son bir haftamızı neredeyse kelimenin tam anlamıyla dolu dolu geçirdik. Sanırım bundan sonraki birkaç haftamızı da aynı dolulukla geçirecek gibi görünüyoruz.

sevketgedik@gmail.com




Perşembe’nin gelişi çarşambadan belli gibi. Bu doluluğu sağlayan şey ne? Okullar açıldı, kitaplarla ilgili tartışmalar başladı, TEOG istenmeyen sınav ilan edildi, YGS-LYS’yi parmak sallayıp tehdit ettiler, zaten politik arenadaki gündem de baş döndürücü hızla değişiyor, işte tüm bunlar dolu dolu demekten de öte gündem doldu taştı demeyi hakkediyor.

Biz eğitimciler tabi ki en çok TEOG’la zihnimizi meşgul ettik. Sanki ortada kocaman, binlerce parçalı bir puzzle var da onları birleştirmeye çalışıyorduk. Hele hele Sayın Bakanımız bir taksi durağından tüm ülkeyi sevince boğan iki cümle kurdu: “Bu yıl TEOG uygulanmayacak” ve “Hiç kimse tedirgin olmasın mutlaka herkes için çok daha iyi olacak” dedi. Hepimiz tam rahatlamıştık ki, aklımıza doğal olarak şu soru geldi: “Peki yerine ne gelecek, yeni sistem hazır mı?” Hazır değildi tabi ki ve işte bizim puzzle orada karıştı.

Ardından spekülasyon üzerine spekülasyon… Yüzde beşlik en başarılı öğrencileri en iyi okullara seçelim diyenler, her il kendi sınavını yapsın diyenler, sınavı olduğu gibi kaldıralım diyenler, zaten biz bu TEOG’u yıllardır sevmiyorduk diyenler, niye kaldırıyorsunuz biz her şeyimizi planlamıştık diyenler, sınavsız olarak isteyen istediği okula gitsin diyenler, sınavı okulların performansını ölçmek için yapalım diyenler, okulları bölelim A B C diye isim verelim diyenler vs vs… Her bir önerinin ve iddianın altını doldurmak için yapılan başka varyasyonlar. Her varyasyonun dile getirilmesinde de bazen öğrencilerde, bazen velilerde, bazen öğretmenlerde, bazen de yöneticilerde bir sevinç dalgası oluşuyor, her grup hafiften bir çalkalanıyor ama bu gerçek ve uzun süreli bir sevince dönüşemiyordu. Motivasyonu düşen öğrencilerden dolayı veliler ve öğretmenler kaygılı, tedirgin ve boş gözlerle öğrencilere, ne yapacağını bilemez bir halde bakakalıyordu. Çünkü yıllardır sınavla motive edilmiş bir gruba artık TEOG yok derseniz tüm motivasyonlarınız gazı kaçmış balona döner.

Tüm bu seçenekler her dile getirildiğinde hep en olumsuz ihtimaller ve güvensizlik cümleleri havada uçuşmaya başladı: Notlar şişirilir, torpiller havada uçuşur, haksızlık yapılır, adrese bakılırsa gör sen ikametgâh kavgalarını, herkes benim okulum en iyi okul der, gibi gibi tarafların hemen hemen hepsini sahtekarlık ve “üç kağıtçılıkla” tanımlayan cümleler havada uçuştu. Acı ve acımasızca olanı da buydu zaten. İşte TEOG’un ardından bakıp içlenmem bundan dolayı. Yoksa başarılı bir sistem olduğunu düşündüğümden değil.

Evet. Bu TEOG tartışmaları gösterdi ki; eğitimin en önemli unsurlarından biri olan GÜVEN, bu camianın paydaşlarında en az kalan duygu. O yüzden bir sistemin en temel unsuru olan insan sağlam olmadığı için elbette kurulan sistemlerde kumdan kaleler gibi dağılıp gidiyor.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)