adscode
adscode

23 Nisan neden sıradan bir bayram değil?

Milli iradenin 100. Yılını görkemli kutlayamadık, umarız seçim telaşından bir an önce kurtulup Cumhuriyetimizin 100. Yılını, önemine en uygun bir şekilde kutlarız...

aguclu@milliyet.com.tr




Bizi biz yapan değerler vardır, ilk sırada da milli ve manevi değerlerimiz gelir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bugünümüzü, geleceğimizi temsil eder. Milli egemenlik, milletimizin kalbi, vicdanı, mevcudiyeti ve eşitliğin, özgürlüğün adaletin garantörüdür.
14 Mayıs’ta bu konuda bir kez daha irademizi ortaya koyacak ve geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz...
Milli iradenin 100. Yılını görkemli kutlayamadık, umarız seçim telaşından bir an önce kurtulup Cumhuriyetimizin 100. Yılını, önemine en uygun bir şekilde kutlarız...
Peki, 100 yıl önce Büyük Millet Meclisi’ni kurarken, Cumhuriyeti ilan derken ve sonrasında 23 Nisan’ı çocuklara, 19 Mayıs’ı da gençlere armağan ederken Mustafa Kemal’in aklında ne vardı, ne istiyordu, vasiyeti neydi?
İşte bu konuda çok önemli iki anekdot:
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
Binlerce yıllık devlet ve bir asırlık meclis deneyimini “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi temelinde sonsuza kadar yaşatmak yediden yetmişe hepimizin en büyük ve en asil görevi olmalıdır.
Çocuklarımıza günde 500 test çözdürme yerine keşke biraz da bu kazanımlarımızın önemini anlatabilmek...
Tanısalar sevecekler
Milli ve manevi değerleri ve çifte bayramı birlikte yaşadığımız şu günlerde Mustafa Kemal Atatürk'ü, keşke biraz daha yakından tanıyabilsek. İşte o zaman uydurma senaryolara inanarak ona kızma yerine saygımız daha da artacaktır:
“Meclis’in açılış günü normalde 21 Nisan Çarşamba idi ancak mübarek gün olması nedeniyle 23 Nisan Cuma günü açılmasına karar verildi. Hacı Bayram Camii’nde kılınan cuma namazından sonra, Meclis’in önünde dualar okunup kurbanlar kesildikten sonra Mustafa Kemal, kırmızı-beyaz kurdeleyi bir makasla kesti ve dualarla Meclis’e girildi. Meclis salonunda tahta okul sıraları vardı...”


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?