Afet bölgesindeki okullar açılmaya başlandı. Taşlar umarız bir an önce yerli yerine oturur. Eğitimin sağlık bir ortamda gerçekleşmesi için her şeyden önce öğretmenlerimizin yüzlerinin gülmesi gerekir. Peki huzurları yerinde mi? Evet demek o kadar zor ki…
“İlk ve orta dereceli okullar açılırken üniversiteler neden kapalı?” diye çok soru geliyor.
Eğer tek sorun barınma ise bu konuda farklı çözümler üretilebilir.
Üretilmeli de.
Örneğin o çözüm yollarından birisi de YURTKUR ya da yerel yönetimlerin öncülüğünde “misafir öğrenci uygulaması olabilir.
Pek çok ülkede bunun çok farklı uygulamaları var, bizde de neden olmasın ki?
Zor dönemlerde, zorda kalanlara sofralarımızda hep yer olmuştur. Eminiz ki zordaki öğrenci, öğretmen ve öğretim üyeleri için de olacaktır…
Kaldı ki onların öğrenim gördükleri kentlere katkıları saymakla bitmez?
Ek süre verilsin!
İşte size bu kadarı da olmaz dedirten sorunlardan biri daha,.
MEB’in bu konuda duyarsız kalacağını sanmıyoruz…
“Sayın Güçlü, Adıyaman'da öğretmenim.
Afet sonrasi üç öğrencimi farkli bir ilde okula yazdım.
Zor da olsa çocuklar alışıyorlar. Evimiz az hasarli ancak hiçbir duvarı yok. Dönme şansımız da yok.
Mazeret tayinleri için iki kademeli rapor isteniyordu.
Biri hastalığın yeniden teşhisi diğeri afet bölgesinde tedavinin mümkün oladiğı raporu.
İkinciyi Adıyaman'dan almak gerekiyordu.
Bakmakla yükümlü olduğum annemi raporunu almak üzere önce Urfa'ya ordandan da Adıyaman'a götürdüm.
Sel dolayisiyla birkaç gün Urfa'da mağdur kaldım.
Zor da olsa raporları son gün aldım.
Başvuruyu mebbisten yaparken evraklari da yüklemek gerekiyor. Evraklar jpeg olmali ve 100 kb. tan düşük olmaliymış.
Pdf olarak e-devletten indirdiğim yerleşim yeri belgesi ve diğer evraklari telefonla istenen formata dönüştüremedim.
Kırtasiyeci bulmak için çoğu kapalı yollarda zaman kaybettim ve sonuçta evraklarin yarisini yüklemişken saat 16.00'da sistem kapandı.
Benimle aynı durumda olan çok öğretmen olduğunu biliyorum. Meb iletişim biriminden de olumsuz yanıt aldım.
Çaresizce bekliyoruz ve ailece psikolojimiz daha da bozuldu. Sesimizi duyurmanizi rica ediyorum. Şahsi bilgilerimin de sizde saklı kalmasını rica ediyorum…”
