Hem LGS hem de YKS’nin elle tutulur bir yanı yok. Lime lime dökülüyor ve olan öğrencilere ve onların karşısında mum gibi eriyen velilere oluyor…
Hadi eğitimin dışındakiler durumun farkında değil, olaya şaşı bakıyorlar diye onların görüşleri ciddi alınmıyor, peki sahada görevli öğretmen ve idarecilerden neden hiç görüş alınmıyor?
Bakanlar yönetim kadroları oluşturulurken, keşke liyakata dayalı bir sistemle, donanımlı öğretmen ve okul yöneticilerine de görev verilse. İşte o zaman bugünkü tartışmaların pek çoğu hiç yaşanmazdı…
Liselerde boşluklar var ve sistemden kaynaklanan kara delikler nedeniyle bir türlü dolmuyor.
Muhtemelen yeni öğretim yılına eksik kontenjanla girecekler.
Peki bu adalet mi?
Gelin su konuda kendisi de sınavzede olan bir öğretmenimize kulak verelim:
“Abbas bey merhaba. Ben hem 8. Sınıf öğrenci velisiyim. Hem de lisede psikolojik Danışman ve rehber öğretmeniyim.
Kısaca durumu anlatmak istiyorum.
LGS’de ek tercih hakkı verilmesini istiyoruz. Şöyle ki ben sınavı öğrenci alan Anadolu Lisesinde çalışıyorum. 2. Nakil döneminden sonra 4 öğrenci özel okula kaydını aldırdı ve boşluk var. Manisa genelinde düşünün en az 15, 20 öğrencinin sınavlı okula girme şansı var demek. Bakanlığa yazdım, tercih takvimine göre hareket ediyoruz denildi.
Sizler kamuoyu gücü ile YKS tercih tabanının aşağıya çekilmesini sağladınız. Lütfen okul açılana kadar 10 Eylül e kadar LGS’de tercih hakkının sağlanmasını istiyoruz. Şimdiden çok teşekkür ederiz..”
Kamuoyu baskısı olduğu için diye değil de, doğru olan o olduğu için gerektiğinde geri adım atılabilmeli, hem de tek öğrencinin bile en ufak bir hakkı söz konusu olduğunda ama nerde...