Küresel işsizlik oranının 2020'de, neredeyse on yıl içinde ilk kez artacağına işaret edilen raporda, dünya genelinde düşük ekonomik büyüme seviyeleri nedeniyle işsiz sayısının yaklaşık 2,5 milyon artarak 190 milyonun üzerine çıkacağı tahminine yer verildi.
Dünya genelinde çalışma çağındaki 5,7 milyar kişiden 165 milyonunun istihdam edildiğini ancak ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde ücret aldıkları bir iş bulamadıklarını ortaya koyan rapor ayrıca 119 milyon kişinin ya aktif olarak iş aramaktan vazgeçtiğini ya da kişisel durumları nedeniyle iş piyasasına erişimden yoksun olduğunu gösterdi.
Gelir eşitsizliğine dikkat çekilen raporda, dünya genelinde yaklaşık 473 milyon kişinin işsiz olduğu ya da çalışsa da ihtiyaçlarını karşılayacak ücret alamadığı ifade edildi.
Raporda ayrıca yaşları 15-24 aralığındaki 267 milyon kişinin bir işi, okul ya da mesleki eğitimi olmadığına dikkat çekildi.
ILO Genel Direktörü Guy Ryder, her türlü ücretli çalışmanın da kalitesinin artırılması için acil çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ryder, "Milyonlarca sıradan insan için iş yoluyla daha iyi bir yaşam kurmak giderek zorlaşıyor. İşle ilgili ısrarcı ve önemli eşitsizlikler ile mahrumiyet, uygun işi ve daha iyi geleceği engelliyor. Bu, sosyal uyum açısından derin ve endişe verici çıkarımları olan son derece ciddi bir bulgu." değerlendirmesinde bulundu.
Raporda, dünya çapında ülkelerin, yetenekli insanların oluşturduğu devasa havuzun potansiyel ekonomik ve sosyal faydalarını gözden kaçırdığı kaydedildi.
Yetersiz istihdamdan kaynaklanan risklere ilişkin değerlendirmede, verimli ve iyi ücretli işlerin eksikliğinin, dünya genelinde 630 milyondan fazla çalışanın günde 3,2 doların (yaklaşık 19 lira) altında gelirle, aşırı veya orta düzeyde yoksulluk içinde yaşaması anlamına geldiğine işaret edildi.
Çözüm ne?
Tehlike bu kadar büyük boyutlarda ise çözüm ne?
İşte bu konuya, çok daha samimi bir şekilde kafa yormak gerekiyor.
Yine Davos'te dile getirilen bir araştırmaya göre, dünya genelindeki 2 bin 400 zenginin serveti, 4 milyar kişininkinden daha fazlaymış!
Şu anda tartışılan konu, gelir adaletsizliği daha minimum boyutlara indirilse, gelir paylaşımı daha adil yapılsa, bu iş çözülür diyenler var!
Karşı görüş ise işsizliğin anahtarının üretimden geçtiğini ısrarla vurguluyor.
Tamam daha adil bir gelir dağılımı olmalı ama eğer üretim yoksa yeni ekonomik ve sosyal tıkanmalar olabilir!
Üretimin yolu ise eğitimden yani mesleki eğitimden geçiyor.
Donanımsız kişiler hiçbir şey üretemez. Bırakın genel ekonomiye katkıyı, kendi geçimini sağlayacak üretimi de gerçekleştiremez. Bu yüzden, eğitim sistemi kökten değişmeli. Zaten değişmek zorunda. Çünkü 20 yıl sonra, bugünkü mesleklerin yüzde 70'i yok olacak ve yaşam biçimi, çok önemli ölçüde değişecek. Bu nedenle, şimdiden önlemini almak gerekiyor!..
Peki, işsizliğe, bu boyutuyla da kafa yoruyor muyuz?
Bırakın işsizlere iş sağlamayı, bu kervana yenilerin katılmasının kaçınılmaz olduğu bir döneme girerken neler yapıyoruz?..
Sorular çok ama cevap yok.
Dünyada bu işe kafa yoranlar da var, bizim gibi hiç umursamayalar da.
Size tavsiyem, çocuklarınızın, kendinizin ve ülkemizin geleceği için bu işe bizzat kendiniz el atın. En azından kendinizi kurtararak, yükü biraz olsun hafifletmiş olursunuz.
Çok daha önemlisi, başarı hikayeniz, başkalarına da rol model olur!..
