Sınav odaklı eğitimin öylesine köleleri haline geldik ki, enkazdan çıkan öğrenci önce test kitaplarını soruyor, üniversiteler kapalıyken, öğretim kurumları içerisinde ilk açılanlardan biri de dershaneler oluyor. Hayret ki, hayret. Peki buna değiyor mu?
İlk ve orta dereceli okullar açıkken, ülke genelinde üniversiteler neden kapalı?
MEB deprem bölgesindeki eğitim/öğretim faaliyetlerini bir şekilde devam ettirmeye çalışırken, YÖK neden böylesi bir karar aldı?
Söz konusu olan yurtlar ise hiç yurdu olmayan ya da YURTKUR yurtlarından hiç bir şekilde hizmet almayan üniversiteler neden kapalı anlamak mümkün değil.
Deprem bölgelerinde hayatın devam etmesi için üniversitelerin açılması gerektiğini, daha önce bu acıyı yaşayan kentler, rektörler ve öğrenciler özellikle dile getiriyorlar.
YÖK, bu konuda yeterince araştırma yaptı mı?
Yaptıysa ve haklı gerekçeleri varsa bunu da kamuoyu ile paylaşmalı ki, şehir efsaneleri kulaktan kulağa yayılmasın…
Oturacak, yaşayacak, tuvalete gidecek, duş alacak bir ortam yokken, on binlerce öğrenciyi o kentlere yığmak ne kadar doğru diyenler elbette olacak?
Üniversitelerimizin devasa kampüsleri var, binalardan bir bölümü barınma için ayrılsa bu sorun çözülemez mi?
Diğer kentlerdeki öğrenciler için de benzer formüller üretilemez mi?..
Sonuçta bir adım yol alınmasa bile bu yönde çaba göstermek en azından öğrenci ve velileri rahatlatacaktır...
