Cumhuriyet döneminin yüzlerce mucizesi var ve bu mucizelerin en görkemlilerinden birisi de eğitim alanında gerçekleşti.
Öyle ya da böyle eğitimde müthiş bir yol katettik.
Kız çocuklarının tamamına yakını okullu oldu.
Üniversite sınavına girenlerin ve kazananların yarısı kız!
Başta öğretmenlik olmak üzere pek çok meslekte erkeklerle at başı yarışan yine onlar!...
Eğitime susamıştık öyle bir hal aldı ki, her gelen iktidar eğitime büyük yatırımlar yaptı. Bütçede en büyük pay, genelde hep eğitime ayrıldı. Ama arada insan gücü planlamasını unuttuk ki, müthiş yığılmalar oldu.
Kimilerine göre bazı mesleklerde, 30 yıl hiç eleman yetiştirmesek, yine de fazlamız olur!..
Tercihlerin son gününde, bu konuya biraz daha kafa yormakta yarar var.
Devlet ve ilgili kurumlar bu konuya gereken önemi vermiyorsa, kendimizin ya da çocuklarımızın geleceği için taşın altına elimizi koymanın zamanı geldide geçiyor...
Diploma olmadığında tüm kapılar yüzünüze kapanıyor, olduğunda ise açtığı kapı artık çok fazla yok. Yani altın anahtar olmaktan çoktan çıktı. Dahası, diplomayla artık meslek erbabı olunmuyor, yapacağınız işi canı gönülden sevmeniz de gerekiyor. Yoksa, işiniz zor!..
