adscode
adscode

Eğitim yine unutulmasın!..

Sınav ve diploma odaklı eğitim belki kısa süreli de olsa egolarımızı tatmin etti. Peki ya sonrası?

aguclu@milliyet.com.tr




Her şeyin başı eğitim. Bunu bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Hem de hep birlikte, en gür şekilde, herkese. Neden mi? İyi mühendis, iyi yurttaş yetiştirmeden depremden, iyi yargıç yetiştirmeden suçlulardan, iyi öğretmen yetiştirmeden cehaletten kurtulamayız! 

Sınav ve diploma odaklı eğitim belki kısa süreli de olsa egolarımızı tatmin etti. Peki ya sonrası? 

Tam bir hayal kırıklığı… 

İşte bu yüzden, eğitimde yeni arayışlar içerisine girme zamanı geldi de geçiyor. Nasıl bir eğitim sorusunun cevabını da uzaklarda aramaya hiç gerek yok. Eğitim tarihimiz, denenmiş güzel örneklerle dolu... 

Görerek, dokunarak, yaşayarak ve en önemlisi de üreterek yaşama katkı sağlayacak bir eğitim modeli, o kadar zor mu? 

Kolay olmadığı kesin ama çok daha önemlisi buna velisinden öğrencisine, öğretmeninden bakanına, siyasetçisinden seçmenine hepimizin inanması gerekiyor. 

Eğitim reformları ne kadar güçlü olursa olsun, öğrenci, öğretmen ve velilerin beğenisini kazanmadıysa, onların olurunu almadıysa yani sürdürülebilir hale gelmediyse, ayakta kalması mümkün değil. 

Bunun çok örneklerini gördük, yaşadık, “yazık oldu” dedik… 

“Nasıl bir eğitim?” sorusunun cevabı dün farklıydı, bugün çok daha farklı, yarın ise bugün için hiç öngörülmeyen boyutlarda olabilir. 

Eğitim bilimciler, sosyologlar, fütüristler, psikologlar ve diğer bilim insanları bunun için var. Bu noktada derslerini çok iyi çalışıp, siyasileri bilgilendirmeleri gerekiyor ki, onlar da doğru olanı yapsınlar… 

Siyasetçiler de, keşke diğer konulara olduğu kadar eğitime, bilime ve katma değeri yüksek ürünlere de kafa yarsalar!.. 

Hemen her alanda müthiş bir değişim söz konusu ve bu değişimi ayakta tutacak meslek insanları kadar, bu değişime uyum sağlayacak bireyler yetiştirmek de çok önemli. 

Eğitimin dünden bugüne gelen “soran, sorgulayan, araştıran, üreten, iyi bir insan, iyi bir yurttaş yetiştirmek” gibi ulvi görevleri asla yok olmayacak ama yeni gelişmelere uyum sağlayacak donanım ve yetkinlikler kazandırmak da olmazsa olmaz hedefleri arasında yer almalıdır.

Sınav odaklı eğitimde de 50, 100 bin kişi mutlu olsun diye milyonlarca öğrenciyi, anne babayı, bilgi hamalı yapmakla kalmayıp stresle perişan ediyoruz. Onları değersizleştirip hayata küstürüyoruz. 

Buna da hiç ama hiç kimsenin hakkı olmamalı. 

Oysa herkesin başarılı ve mutlu olacağı bir alan mutlaka var. 

Yeter ki isteyelim, yeter ki bu işi ciddiye alalım...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)