Bir üst öğrenim kurumlarına geçişte yani ortaokuldan liseye, liseden de üniversiteye geçişlerde, umut tacirliğinden vazgeçip, doğru yönlendirme yapmalıyız.
Herkese, üniversiteye girme hakkı vermekle ve herkesi üniversite mezunu yapmakla, çocuklarımıza iyilik yaptığımızı sanıyoruz ama bu yöntem yanlış hem de çok yanlış.
Milyonlarca üniversite mezunumuz işsiz, bu durum, yıllardır devam eden yanlışın en büyük kanıtı ama nedense bir türlü görmüyoruz…
Şimdi yine bir yandan dershane ve kursları kapatırken, öte yandan yine aynı şekilde yola devam edeceğimizin sinyalleri geliyor.
Okullardaki kurslar yetmiyormuş gibi bir de video dersler ve dijital dershane geliyormuş ki, bu da, bu anlamsız at yarışının devamından başka bir şey değil.
Çocuklarımızı üretime yönlendirmeliyiz ve bunun yolu da mesleki eğitimden geçiyor.
Mesleki eğitim ise adeta can çekişiyor.
Önce onu canlandırmalı sonra da çocuklarımızın üçte ikisini, üretime dönük mesleki okullara yönlendirmeliyiz.
Diplomanın karın doyurmadığını, çok iyi öğrendik ve artık hiç kimse diploma peşinde değil.
Üniversitelerdeki yüzbinlerce boş kontenjan bunun en önemli kanıtı.
Bunu herkes gördü ama nedense MEB ve YÖK hala görmüyor, göremiyor!..
İstediğiniz kadar iyi kurslar, iyi dershaneler, iyi özel dersler, iyi dijital kütüphaneler kurun, mezunlara iş sağlayamıyorsanız, gerisi teferruattır!..
