Son Milli Eğitim Şuralarına baktığımızda, hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Çünkü, yapılmış olmak için yapıldı. Ama ilk şüralara bakıldığında, eğitim sistemimize ciddi katkıları olduğu görülecektir.

Doğru isimler seçilir, doğru konu başlıkları belirlenir ve eğitime ideolojik değil de pedagojik bakılırsa, ciddi kararlar çıkabilir.

Dünya değişiyor ve bu değişime uymak zorundayız.

Kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitimin yanlışlarından kurtulmak için 4 +4 +4 sistemini getirdik ama o da tutmadı. Öncelikle o değiştirilmeli.

12 yıllık temel eğitimden vazgeçilmemeli ama lise tekrar 3 yıla indirilerek, okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilirse, çok daha isabetli bir karar alınmış olunur.

Klasik liseler, çok programlı liseler olarak kesinlikle yeniden açılmalı, Anadolu liselerine İngilizce, Fransızca, Almanca ya da başka dillerde hazırlık sınıfları yeniden konulmalı ve bazı dersle o dilde yapılmalıdır.

Sınav odaklı sistemden ve umut tacirliğinden vazgeçilmeli ve tüm öğrencileri sınava yönlendirme yerine akademik hayatlarını devam ettireceklere destek çıkılmalıdır.

Objektif bir ölçme değerlendirme sistemi getirildikten sonra belli bir ortalamayı tutturamayanlar, mesleki eğitime yönlendirilmeli, diğer öğrenciler okul başarıları da ciddi anlamda dikkate alınarak, öğrencileri, dershanelerin kucağına itmeyecek bir sınav sistemi getirilmelidir.

Sınava girmeyecek 8. Sınıf öğrencilerine, erkan kayıt olanağı sağlanmalı ve sınavsız öğrenci ala istedikleri liseye yönelmeleri sağlanmalıdır…

Düşünce turuna devam edeceğiz…