adscode
adscode

Eli İş Tutan Üretken İnsan Yetiştirmek!..

Tasarım ve beceri atölyeleri, şu günlerde çok konuşuluyor. Sanırım kırk yıl önce gerçekleşen, 9. Milli Eğitim Şurası’nın ana konularından birisi de buydu.

aguclu@milliyet.com.tr




MEB, konuda bir dizi karar aldı, okullar açtı, dersler koydu ve sonra hepsini çöpe attı. Şimdi yine en başa dönüyor!..

 

 

MEB’in yeni bir eğitim modeli için hiç uzaklara gitmesine gerek yok.

Arşivin tozlu raflarına ya da çöpe atılan projelere bakması yeter de artar…

 

Eli iş tutan vizyoner ve bir o kadar üretken insan yetiştirmek, tüm ülkelerin hayali.

En kötüsü, şu anda bizde olan yarış atı yetiştirme sistemi.

 

Tüm öğrenciler ya da yarısı, 100 üzerinden 100 tam puan alsa ya da Türkiye PISA’da birinci olsa ne olacak?

 

Bugünkü eğitim sistemimiz, akademik ağırlıklı ve diplomaya dayalı.

Ama son yıllarda görüldü ki, diploma da artık bir işe yaramıyor.

İşsizlik sıralamasının en tepesinde üniversite mezunları yer alıyor…

 

Gençler eğitime küsmek üzere, hemen her yıl üniversitelerde yüz binlerce kontenjanın boş kalması bu yüzden.

 

Yakında kolej ve Anadolu liselerinden pek çoğunun kapısına kilit vurulursa, hiç şaşmamak gerekir.

Çünkü, hem üniversiteye girmek sorun olmaktan çıktı hem de bu okullar mezunlarına hiçbir donanım kazandırmıyor.

 

Peki bu öğrencilerin gideceği başka bir adres var mı?

 

Fen ve sosyal bilimler liseleri ülke ihtiyacının çok ötesinde çoğaldı ve pek çoğu tabela okullar haline geldi.

Yani burayı da bitirseniz, fazlaca bir getirisi yok.

 

İmam hatipler ve meslek liselerinin durumu da farklı değil, üniversite şansları yok gibi, eldeki diplomayla iş bulmaları da imkansız.

 

Peki ne yapılması gerekiyor?

 

Bunu defalarca dile getirdik, bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

 

Bunlardan ilki doğru insan gücü planlaması, ikincisi ise doğru mesleki eğitim…

 

Tanımlanmış ve eğitimi yapılan çeşitliliği gelişmiş ülkelerde 15 bine yakın biz de ise bin tane bile değil.

Önce çeşitliği ve kaliteyi artırıp, her mesleğin onurluğu olduğunu kafalara kazıyıp, sonra da, gençleri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda üretken insanlar olarak yetiştirmeliyiz…

 

9. Milli Eğitim Şurası’ndan sonra, MEB’e bağlı olarak, Endüstriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu kuruldu.

Amacı da şu sıralar, sıkça sözü edilen beceri ve tasarım atölyelerinde öğrencilerin ilgilerini tespit edip yeteneklerini geliştirecek öğretmenler yetiştirmekti.

Uzunca bir süre MEB’e bağlı olarak eğitim verdi, sonra Gazi Üniversitesi’ne bağlandı, üç, beş yıl önce de tümüyle ortadan kaldırıldı.

 

Oysa çok başarılılardı.

İş ve Teknik Eğitim, Aile Ekonomisi ve İş ve Ticaret gibi bölümleri vardı.

Ortaokullarda da benzer dersler konulmuş ve öğrencilerini, sadece mesleklerle tanıştırmakla kalmayıp, üretmenin hazzını almalarını da sağlamışlardı.

 

Her başarı proje gibi onlar da cezasız kalmadı ve kapılarına kilit vuruldu.

Ben de bu okuldan mezun oldum.

Ve, bizim ev hiç usta gelmez, hangi konuda olursa olsun, mutlaka bir çözüm üretir ve gereğini yerine getiririm.

Üniversite hocalığı dışında, hiç öğretmenlik yapmadım ama arkadaşlarımızın harikalar ayarttığını biliyorum.

 

Başta Ziya Hoca olmak üzere hemen herkesin bu projeye bir kez daha göz atmalarında fazlasıyla yarar var.

Meslek liselerinden önce, böylesi bir ders ve o dersleri verecek öğretmenler yetiştirmeden, vizyoner, üretken yeni bir nesil yetiştirmek mümkün değil.

 

Bizden hatırlatması!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)