Hep iç karartıcı haberler olacak değil ya, arada bir de olsa sevindirici haberler de geliyor.
Öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul ve okul öncesi öğretim kurumlarının açılması ve öğrenci affı onlardan sadece birkaçı. Umarız devamı gelir...
Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, Millî Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemi ile Bakanlığın bina envanteri, bina sıra numaraları verilerek coğrafi olarak kayıt altına alınmış olduğundan bundan sonraki kurum açma ve kapatma işlemlerinin de MEBCBS bina sıra numaraları ile alan yapılması düzenlenerek Bakanlığın bina envanterinin güncel tutulması sağlandı.
Nüfusu az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul, en az 5 çocuk bulunması hâlinde ise ana sınıfı açılabilecek.
Bu arada başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerin öğrenci affına sıcak bakması, olumlu gelişmeleri de beraberinde getirebilir.
Daha önce defalarca yazdık ama bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Öğrenci affı elbette önemli ama daha önemli olan içeriği!
Daha önceki aflar gibi olacaksa çok fazla bir işe yarayacağını söylemek hayal olur!..
Resmî rakamlara göre, 2017-2021 yılları arasında öğrenciliği pasif duruma düşen öğrenci sayısı 1 milyon 330 bin 760.
Büyük bir oran ve gerekçeleri mutlaka araştırılmalı.
Araştırılmalı ki üç, beş yıl sonra yeni aflara gerek kalmasın.
Geriye dönüp baktığımızda, 2005, 2008, 2011, 2012 ve 2018 yıllarında öğrenci affı çıkartılmıştı
ve hemen hemen hepsi bir birinin kopyasıydı.
Bu kez kesinlikle farklı olmalı...
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde çeşitli nedenlerle eğitim-öğretim hakkı sona eren öğrencilere yönelik af çalışmasına ilişkin "Yükseköğretim Kurulu, Türkiye'deki yüksek öğretim alanı içine giren milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren konularda duyarsız kalamaz, bu konudaki bilgisini, görgüsünü ve tecrübesini mutlaka paylaşır." demiş.
Umarız, yasa teklifi TBMM’ye gelmeden önce bu konuda
kapıları çalınır ve öğrencileri atmak için değil, üniversitede tutmak için düzenlemeler yapılır.
