Son yıllarda ve özellikle de son aylarda, kırk yılda bir yaşanan afetlerin hemen hepsini bir arada yaşıyoruz. Bu yüzden de zor günler yaşıyoruz.
Depremler, heyelanlar, seller, çığlar, fırtınalar ve diğer atmosferik olaylar görünen o ki daha uzun süre devam edecek. Çünkü "dünyanın çivisi çıktı!"
Ve bu afetlerin neredeyse tamamı, Coğrafya dersinin kapsamına giriyor.
Peki biz ne yaptık?
Diğer pek çok ders gibi Coğrafya'yı etkisizleştirmek ve itibarsızlaştırmak için elimizden geleni yaptık.
Benim uzun süredir bu konu üzerine eğilmem de bu yüzden.
"Coğrafya üzerinden eğitim ve bizler sıradanlaştırılıyoruz!" diyenler çok olsa da bir kasıt olduğuna inanmıyorum ama bu duyarsızlıktan da bir an önce kurtulmamız gerekiyor.
İşte Milliyet'teki bugünkü " Coğrafya'nın İsyanı" başlıklı yazıma gelen yüzlerce geri dönüşten sadece birkaçı. MEB, YÖK ve ÖSYM umarız bu haykırışları dikkate alır!
Benim uzun süredir bu konu üzerine eğilmem de bu yüzden.
"Coğrafya üzerinden eğitim ve bizler sıradanlaştırılıyoruz!" diyenler çok olsa da bir kasıt olduğuna inanmıyorum ama bu duyarsızlıktan da bir an önce kurtulmamız gerekiyor.
İşte Milliyet'teki bugünkü " Coğrafya'nın İsyanı" başlıklı yazıma gelen yüzlerce geri dönüşten sadece birkaçı. MEB, YÖK ve ÖSYM umarız bu haykırışları dikkate alır!
"Günaydın Abbas bey, günlerdir hatta aylardır coğrafya dersine yapılan ve yapılmak istenen kötülüğün yılmaz savunucusu olup, biz coğrafyacılara ve coğrafya öğretmenlerine ve özellikle de bilimlerin en eskisi olan kadim coğrafya bilimine verdiğiniz inanılmaz güçlü destek için size çok ama çok teşekkür eder, minnettarlığımı sunarım.
Maalesef Türkiye'de biz coğrafyacılar genelde coğrafya biliminin, özelde de liselerde hatta orta okullarda Coğrafya dersinin önemini ve gerekliliğini bir türlü anlatamadık veya anlatamıyoruz veya bizi dinlemek veya duymak dahi istemiyorlar.
Özellikle son yazınızda bizim anlatamadığımız meramımızı çok net ve anlaşılır bir şekilde izah edip açıklamışsınız.
Bakanlık her nedense coğrafya dersini artık fazlalık görüyor ve bir şekilde, ya tamamen kaldırmak veya çok çok azaltarak seçmeli hale getirmek istiyor.
Bunun nedenini bir türlü anlayamıyoruz. Diğer derslerin saatlerini sürekli artırıyor ve zorunlu hale getiriyor, coğrafya dersinin ise sürekli ders saatlerini azaltıyor ve de çoğu okulda ve müfredatta seçmeli hale getiriyor.
Örneğin tarih dersini lisede 4 sene sürekli ve zorunlu hale getirdi ve üstüne de en az 4 veya 8 saatte seçmeli olarak koydu.
Felsefe dersini ki mutlaka zorunlu olarak okutulması gerekli bir ders, onu da 10 ve 11'de zorunlu hale getirdi.
Coğrafya dersini ise azalta azalta kuşa çevirdi. Sadece ikişer saat 9. ve 10. sınıflarda var. 11 ve 12. sınıflarda seçmeli koydu.
Çocuklar, zaten pek seçmeli almıyorlardı. En büyük yıkımı ve çöküntüyü ise üniversite sınavında sadece 5 soru sorarak öldürücü ve son darbeyi de vurdu. Bu nedenle de artık öğrenciler coğrafya dersini hiçbir şekilde seçmez oldu. ve bugünkü kötü durum ortaya çıktı.
20 yıldan fazladır severek ve isteyerek yaptığım coğrafyacılığı ve coğrafya öğretmenliğini, düştüğü bu acınacak durumdan ve gidişattan, umarım sizin yazdığınız ve yaptığınız çok önemli, çok uyarıcı ve ikna edici ikazları bakanlık yetkilileri okurlar ve dikkate alırlarsa döndürebiliriz.
Size, öncelikle kendi adıma ve tüm coğrafyacılar adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Kaleminize ve ağzınıza sağlık. Kalın sağlıcakla. Gelecek nesillere daha güzel ve yaşanılabilir coğrafyalar öğretmek ve bırakmak umuduyla.."
"Merhaba Abbas bey,
Elinize,kaleminize sağlık yine Coğrafya adına aslında ülkemiz,milletimiz ve vatan topraklarımız adına tereddütleri ifade etmişsiniz.
Bu konuda sayfalar dolusu şey yazabilirim,konuşabiliriz.
Yalnızca yazınızda önemine vurgu yaptığınız MEB & YÖK açısından küçük bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum.
Malum sınav odaklı olduğu için son iki yıldır ve halihazırdaki 11 ve özellikle 12.sınıf öğrencileri TYT'de soru sayısı azlığından (toplamda 5 soru) hiç hiç alakadar olmuyorlar ki haklılar...
Iş tamamen Mat ve Türkçe ağırlıklı olduğundan diğerleri çok da önemli gözükmüyor...
Inanın ilk dönem derse geliyorlardı ikinci dönem artık derslere bile gelmiyorlar...
Gelen öğrenciler de "hocam size ayıp olmasın diye" mahcubiyet yaşadıkları için geliyorlar...Gülsek mı ağlasak mı bizde şaşırdık...
Yapılan bu hatadan da geri dönülür bir gün belki.
Ilçe zümre toplantısında da konuştuk,sizin desteğinizin tüm camia farkında...
Tekrar tekrar hem kendi adıma hem tüm Coğ camiası adına hem de ülkenin geleceği adına çok çok teşekkür ederim..."
