Göz bebeğimiz çocuklarımızın geleceği, hepimiz için çok önemli ama yaşamları çok daha önemli.
Devlet ve ebeveynler olarak onların can güvenliğini sağlayamıyorsak, gerisi teferruattır.
Kasıt var mı, bilmiyoruz ama böyle bir hainliği, kimsenin bile bile yapacağını da sanmıyoruz.
Sistemden kaynaklanan hatalar zinciri, onları, bugün, bu noktaya getirmiş olabilir. İşte bu yüzden, okul, yurt, cami, kışla ve hastaneler başta olmak üzere, tüm binaların her türlü afete karşı, çok yönlü denetlenmeleri gerekir ve bunu ihlal edenlere karşı ciddi yaptırımlar getirilmelidir.
Deprem sadece akşamları değil, gündüz, okul saatinde de olabiliyorumuş! 5.8'lik uyarı, bu açıdan çok önemli.
Zamanı cek cak'larla değil, ciddi denetlemelerle geçirmeliyiz.
Hemen her fırsatta boy gösteren ve mangalda kül bırakmayan ilgili Bakanların, depremden sonra ortadan kaybolmaları da manidar!
Bu hainliğin üzerine onlar gitmeyecek de kim gidecek? Kim hesap soracak, yapılan hatlardan kim ders çıkartacak?
Hep söylüyoruz, kabahatli aramıyoruz, dünü dünde bırakıp, geleceğe bakalım. Aynı hataları bir kez daha yapmayalım!..
Yüzlerce yıllık okul binaları ayakta kalırken, yeni yapılanların patır patır hasar görmeleri kabul edilemez.
Okul, cami, kışla, hastane, yurt ve benzeri binalar, olası büyük depremler sonrası, en önemli sığınma merkezleridir. Bu yüzden en güçlü ve en donanımlı binalar onlar olmalıdır.
Bu kadarını bile öngöremiyorsak, yuh olsun hepimize!..