Depremzede kentlere yardımcı ders kitapları gönderiliyormuş. Sınavlara yönelik takviye kursları da açılacakmış. Hem de öğrencilerden çoğu şehirleri terk etmişken. Mülteci çocuklara tanınan hakları onlara da tanıyıp, hayata tutunmalarını sağlayamaz mıydık?
Depremden etkilenen 10 ilde, MEB’in 20 bin 868 binasından sadece 24'ü yıkılmış, 83'ü de ağır hasarlıyımış. Peki ya diğerleri? Kaçı açılacak durumda?
Daha da önemlisi kaç öğretmeniz, kaç öğrencimiz, kaç eğitim çalışanımız yaşamını yitirdi?
Okullarımız, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımızı böylesi bir felakete ne kadar hazırdı?
Deprem gece değil de gündüz olsaydı, nasıl bir tablo ile karşılaşılacaktı?
Öğretim kurumlarımızdan ne kadar deprem sonrasında evsizlere barınak, hastalara sağlık evi, yemek bulamayanlara aşevi oldu?
Böylesi bir felaket sonrasında, akademik eğitimden daha çok hayata tutunma ve yaşananlardan ders alma eğitimi verilmelidir.
Ülkenin dört bir yanına yayılan öğrenciler, gittikleri kentlerde, onca acıya rağmen muhtemelen hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etmek zorunda kalacaklar.
Doğru olan bu mu?..
Kitap, Test, Kurs!..
İşte MEB tarafından açıklanan deprem sonrası bazı tespitler:
- Depremden etkilenen 10 ilden 71 ile nakillerini yaptıran öğrenci sayısının 74 bin 884'e yükseldi.
- Yalnızca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca "sağlam" raporu verilen okullarda eğitime başlanacak.
- LGS'ye girecek 8. sınıf ve YKS'ye girecek 12. sınıf öğrencileri için 1 Mart itibariyle destekleme ve yetiştirme kursları açılacak.
- 10 ildeki tüm öğrenciler için tüm ders kitapları ve yardımcı kaynakları tekrar bastırıldı. Yaklaşık 11 milyon 820 bin 918 kitap ve yardımcı kaynağı 1 Mart itibariyle tüm öğrencilere ulaştırılacak.
- Depremzede öğrencilerin tüm kırtasiye ihtiyaçlarını da bakanlık tarafından karşılayacak. Taşımalı eğitim için de her türlü imkanı seferber edilecek.
