Tercih sonuçları da ortaya koydu ki, öğrencilerin isteği Fen ve Anadolu lisesi yönünde.
MEB, yeni okullar açarken ya da dönüştürürken bu gerçeği göz önünde bulundurmak zorunda.
Yoksa ikili öğretim de yetmezse, üçlü öğretime geçmek zorunda kalabilir!..
O da olmazsa 50, 60 kişilik sınıflara yeniden dönülür.
Yapılmak istenen bu mu?..
Her öğrencinin evine en yakın okula gitmesi projesini başarılı kılmak istiyorsak, öğrenci ve veli tercihlerini dikkate almak zorundayız.
Eğer bu gerçekleşmezse, bir tarafta ikili öğretim ve kalabalık sınıflar, öte tarafta kontenjanın yarısını bile dolduramayan ortaokul ve liseler olur ki, bu da üniversitelerde olduğu gibi derin hayal kırıklığı yaratmaktan başka bir işe yaramaz!.
Plan ve program, eğitimde olmayacaksa, nerede olacak?
Açılan her okul, doğan her çocuk, göç eden her aile ve değişen dünya düzeni göz önünde bulundurularak, plan ve programlama yapılmalı ki, sıkıntı yaşanmasın.
Eğitim bir ülkenin lokomotifidir, eğer eğitimde her şey yolundaysa, her şey iyidir. Sıkıntı varsa da her konuda sıkıntı var demektir.
Ne olur artık eğitim sistemimize akıl, liyakat, plan ve program hakim olsun!..