Eğitimin kişiye ve ülkeye bir katkısı yoksa çok da fazla bir yararı olmuyor. Tıpkı bilimde olduğu gibi. İşte bu yüzden eğitimi kişi ve ülke ihtiyaçlarına göre yeniden kurgulamak gerekiyor. Herkesi diplomalı yapalım derken kalifiye ara insan gücünü unuttuk!
Milyonlarca üniversite mezunu diplomalı işsizimiz vardı, barajların sıfırlanması ile birlikte şimdi onlara katlanarak yenileri eklenecek.
Peki yakın zamanda eğitim gördükleri alanda iş bulmaları mümkün mü?
Kalkınma planlarına, gelişen sektörlere, gençlerin hayallerine ve dünyadaki gidişata baktığımızda, bu soruya da evet demek mümkün değil.
Ülkemiz özellikle turizmde, tarımda, dijital alanlarda ve savunma sanayinde büyümek istiyor ama eğitimi en az yapılan alanların başında bu sektörler geliyor.
Gelişmiş ülkelerdeki meslek çeşitliliği 15 bine yakın bizde ise bin civarında ve çoğu da milyonlarca istihdam fazlası elemanımızın olduğu demode alanlar!...
Tüm uzmanlar önümüzdeki 20 yıl içerisinde bugünkü mesleklerden üçte ikisinin yok olacağını ve yerine günün koşullarına göre yeni mesleklerin geleceğini söylüyor.
Bu, eğitime bu şekilde devam edildiği takdirde yeni işsiz mezunlar demek! İşte bu yüzden yeni bir yol haritası çizmek ve ona göre insan gücü planlaması yapmak gerekiyor.
Bunu yaparken de başlıktaki tüm kriterleri en ince ayrıntısına kadar dikkatte almak zorundayız yoksa boşuna kürek çekmiş oluruz...
MEB, YÖK, ÖSYM ve üniversiteler, keşke biraz da bu konulara kafa yorsa, ebeveynler ve gençler de diplomaya değil mutluluğa, huzura, istihdama ve en önemlisi de ilgi, yetenek ve hayallerine öncelik verse...
Bunu da şimdi değil ne zaman yapacağız?..
