Kademeli Geçiş ve Okulların Açılış Tarihi?

1 Haziran, bir an önce gelse, geçse de, 1 Haziran sendromundan kurtulsak.
İsteğe de bağlı olsa, okulların, büyük kentlerde, özellikle de İstanbul'da, bu ortamda, açılması bir maceraya dönüşebilir. Çünkü öğrenci ve öğretmenlerin, çok önemli bir bölümü, toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalacak ve bu da risk demek!..

Keşke ikamete dayalı kayıt modeli, suistimal edilmeden oturtulabilseydi de, herkes okuluna yürüyerek gidebilseydi ama böylesi bir tablo söz konusu değil!..

Sınavlara gelince, daha küçük gurupların ve yetişkinlerin gireceği, üniversite final sınavları ertelenirken, giriş sınavlarının yapılıyor olması, pek çok yeni soruyu beraberinde getirdi. YÖK ve MEB, umarız, veli, öğretmen ve öğrencileri tedirgin eden tüm sorulara samimiyetle cevap verir...

Sınavların zamanında yapılması, ötelenmesi ya da çok sonra yapılmasına yönelik tüm senaryolar gözden geçirilmelidir.
İngiltere'nin gelecek öngörüleri içerisinde, aşının hiç bulunmaması varsa, bizde de sınavların hiç yapılamaması riski de mutlaka olmalı ve ona göre çözüm yolları düşünülmelidir...

Bir şeyin konuşuluyor ya de bir senaryo üzerinde çalışılıyor olması, onun olacağı anlamına gelmez.
YÖK ve MEB'in bu kadar sessiz kalmasının bir nedeni de o olabilir. Çünkü hangi senaryo üzerine çalışsalar, sanki o gerçekleşecekmiş gibi algılanıyor ve sert eleştirilere neden oluyor...

Bakan Selçuk'un bu konudaki son açıklaması bu açıdan çok önemli:

"Milli Eğitim Bakanı olarak kamuoyundan ricam, okulların açılmasına bir takvim olarak bakılmamalıdır.
Okulların açılması demek, 18 milyon öğrenci ve bir milyon öğretmenin evlerinden çıkarak buluşması demek.
Bu bir toplum sağlığı meselesidir.  Ve bilimsel verilerle hareket etmek ön koşuldur.
Her tarih için hazırlığımız tamam.
Okullar ne zaman açılacak sorusunun şu an tek cevabı var. "Çocuklarımız, öğretmenlerimiz ve ailelerimiz için en güvenli zamanda, en güvenli şekilde açılacak.
Bu tarih ve uygulama şeklini de bize bilimsel veriler söyleyecek"

Önemli bir açıklama, keşke ta en başında böyle bir açıklama yapılsaydı, boşuna tarih tartışmaları yaşanmasaydı.
Aynı tespit, sınavlar için de geçerli mi? Bakan Bey, keşke o konuya da açıklık getirseydi...

Alınan önlemlerin can sıktığı, ruh bağlımızı bozduğu kesin ama yabancı ülkelerdeki uygulamalar da ortada, hangi ülke kuralları gevşettiyse, bulaşı sayısı hızla arttı!

Ankara'yı tedirgin eden de sanki o rakamlar!..

Seyahat İzinleri

Tatil yörelerine seyahat izni sadece turizmcileri değil, tatilcileri de rahatlatacak.
Aylardır içeride kapalı kalan on milyonlarca kişi, olanakları çerçevesinde, kalacakları mekanı değiştirmek istiyor.
Köyüne, yazlığa ya da tatile gitseler de yine karantina altında kalmaya razılar.
Atalarımız "Tebdil-i mekanda hayır vardır" diye boşuna söylememiş.
Gitmeye gitsinler de, bu kademeli olmalı.
Örneğin,  bu guruba girenlerin çok önemli bir bölümü Ankar ve İstanbul'dan.
Seyahat izni önce birine, sonra bir diğerine açılabilir.
Yine aynı şekilde kimileri sınav ve bayramdan önce, kimileri de sınavlar ve bayramdan sonra gidebilir.
En kötüsü herkese bir anda izin verilmesi olur ki, bu da büyük yığılmalara neden olur ve riskleri beraberinde getirir...

Ankara'nın işi zor hem de çok zor. Allah kendilerine sabır, sağlık ve kolaylık versin...