Eğitimde fabrika ayarlarına geri dönebilecek miyiz? Örneğin kaldırılan dersler Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi, Felsefe, Sosyoloji geri gelecek mi? Diploma ve sınav odaklı eğitimden vazgeçip, yaşam ve üretim odaklı eğitime yönelebilecek miyiz?
Deprem sonrası için düşündüğümüz tek konu sanki yıkılan binaları yeniden inşası gibi sadece o konuşuluyor yönünde bir algı var.
Evsiz, barksız elbette olmaz. Öncelikle yapılması gerekir.
Peki ya çıkarılması gereken diğer dersler, onları bir başka deprem sonrasına mı erteleyeceğiz? İyi insan, iyi yurttaş konusunu yine pas mı geçeceğiz?
Yaşadığımız coğrafyayı, sınavlarda az soru çıkıyor diye yine görmezden mi geleceğiz?.
Sormayı, soruşturmayı, derinlenmesine düşünmeyi, paylaşmayı yine başka bahara mı öteleyeceğiz.
Birçok konu gibi eğitim de sil baştan yeniden ele alınmak zorunda hem de sonra değil sıcağı sıcağına hemen şimdi.
Kurtuluş Savaşı’nın en zor günlerinde Maarif Şurası toplanabiliyorsa şimdi de toplanabilmeliyiz.
Almanya örneğinde olduğu gibi üniversiteler asla kapatılmayıp, yerle bir olan ülke yeniden inşa ediliyorsa biz daha fazlasını yapabiliriz.
Başaramayacağımız hiçbir konu yok, buna son günlerde bir kez daha şahit olduk. Yeter ki isteyelim.
