adscode
adscode

Kontenjan Açıkları İsraf Değil, Milli Verimlilikmiş!

Eğitimin en büyük kazanımlarından birisi de analiz ve sentez yetkinliği kazandırmaktır. Sebep, sonuç ilişkisi olmadan ya da sorup sorgulamadan, sadece başlıklara bakarak, değerlendirmeler yapmak, maalesef, hepimizi yanıltabilir! Bu konuda o kadar çok örnekler var ki!..

aguclu@milliyet.com.tr




Lise ve üniversitelerdeki boş kontenjanlara takmış durumdayım, çünkü, liselerdeki kontenjan açıklarının nedeni yanlış sistem ve yanlış yapılanma, üniversitelerdeki ise plansız, programsız, keyfe keder üniversite açmanın bir sonucu.
Bu tespiti yaptık ve yaşanan milli servet kaybına dikkat çektik diye bizi eleştiren çok oldu. Ne güzel işte, herkesin gireceği kadar üniversite açtık, hatta kontenjan fazlamız var, eleştireceğiniz yere sevinmelisiniz diyenler oldu.
Hayret ki, hayret!
Ben mi anlatamıyorum diye yazıları bir kez daha okudum. Yazdıklarım çok net ve olabildiğince anlaşılır. Peki o zaman sorun ne? Ön yargılar...
Kimileri ne söylerse doğrudur, kimileri de ne söylerse yanlıştır diye olaya bakarsak, gerçeğe ulaşamayız ve hastalıklara, doğru teşhis koyamayız. Dolayısıyla da doğru tedavi yöntemi uygulayamayız...

İşte o eleştirilerden birisi?
İsraf Değil Milli Verimliliğe Katkı!
"Sayın Abbas GÜÇLÜ,
Hemen hemen her yıl, bu zamanlarda aynı şeyleri tekrardan yazıyorsunuz. Kontenjanların boş kalması milli servetin israfı değil, milli verimliliğe katkıdır.
Milletimizin sağduyusunu göstermektedir.
Ne yani, 5 bin 10 bin nüfuslu ilçelerde bile okullar açılacak, üniversite eğitiminin ü'sü bile verilmeyecek, diploman işe yaramayacak ve sen oraya çocuğunu göndereceksin.
Sonra ayda en az 1.000 TL harcayacaksın, neymiş o ilçe esnafı gelir elde edecekmiş, boş evler kiracı bulacakmış, yerelde ki en az 20-30 kişi memur olarak iş sahibi olacakmış, yakın il ve ilçelerden hocalar de derse girerek ek gelir elde edecekmiş.
Bir de hocalara ek gelir az geliyor ki, daha Birinci Öğretimin kontenjanı bile dolmamış iken, her bölüm için İkinci Öğretim açılıyor ve buralara kerhen kayıt yaptırmak zorunda kalan 3-5 öğrenciye ders verilerek kurulan düzen devam ettiriyor.
Oh ne ala, düzen.
Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Almanya'da 3 milyon üniversiteli var iken ülkemizdeki öğrenci sayısı 8 milyon.
Yorumunu siz yapın. Ben boş kontenjan sayısı arttıkça, hele bazı bölümlere hiç kayıt olmadıkça milletimizin yeri geldiğinde sağduyulu davrandığını görüyor ve bundan mutlu oluyorum. "

Peki Niye Açıldı?
Olaya aynı pencereden bakıyoruz ama farklı şeyler görüyoruz.
Ben hiç açılmamalıydı diyorum, kimileri de açıldı ama bakın kayıt yaptırılmıyor, israf olmuyor, dolayısıyla verimlilik sağlanıyor diyor.
Bu noktada asıl önemli olan, tek kayıt dahi almayan, fakülte ve yüksek okulların nasıl ve niye açıldığıdır?
Eğer bunu sorgulamazsak, zaten kıt olan kaynaklarımızı, hovardaca tüketmenin ötesine geçemeyiz!..
Tamam gençlerimiz uyandı ve artık hiçbir işe yaramayan diplomaların peşinde koşmuyorlar. Peki ya hemen her köşeye açılan o fakülte ve yüksek okullara harcanan paralar, onlara girmek ve bitirmek için kaybolan yıllar?..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?
Beklentiler?