“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 'Köy enstitüleri devam etmeliydi çünkü kendi doğası içinde özgün bir tasarım içeriyordu' dedi. Ama devamında da, doktrinasyon aracı olarak kullanıldığını ifade etti. Peki yeniden açılabilirler mi?..
Köy Enstitüleri üzerine öylesine tartışmalar yaşandı ki, bugün yeniden, yeni bir tartışmaya girmenin hiç kimseye bir yararı olmaz. Özellikle de eğitime!
Köy enstitülerinin yaptıkları ya da yapamadıklarından daha çok, kuruluş amaçlarına bakmak gerekir.
Özgündüler ve çözüm odaklı öğrenci yetiştiriyorlardı. Bugünkü eğitim sisteminden en büyük farklılığı buydu.
Kapatıldı mı Kapattırıldı mı?
Bakan Selçuk Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli 3803 sayılı yasayla açılan köy enstitüleri projesinin devam etmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Köy Enstitüleri'nin 1948 yılında kesintiye uğratıldığını ifade eden Bakan Selçuk, "Bence devam etmeliydi çünkü kendi doğası içinde özgün bir tasarım içeriyordu. Günlük siyasi sıkıntılar vardı, belirli kişiler ya da gruplar, Köy Enstitüleri'ni kendi dünya görüşlerinin bir doktrinasyon aracı olarak kullanmaya başladılar. Köy Enstitüleri, doğru bir projeydi ve kendi içinde evrilebilirdi, bir tekamül olurdu ama bunun kısmen kötüye kullanımı, bu tür bir özgün tasarımın Türkiye'den çıkıyor olmasının da özellikle Marshall Yardımları politikası çerçevesinde düşündüğümüzde çok istenmediğini görüyoruz. Yani 'Türkler özel bir şey yapmasın, uçak yapmasınlar, Köy Enstitüleri gibi orijinal okulları olmasın, Türkiye'nin kendi demiryolu stratejisi olmasın'." dedi.
Bakan Bey’in tespitleri enteresan.
Umarız bu konuda yeni gelişmeler olur.
Kendileri açılmasa da bugün hala konuşulan ruhu hayata geçirilebilir…”
Yukarıdaki yazıyı 5 Kasım’da yazmıştık. O günden bugüne çok şeyler söylendi, çok şeyler yapıldı ama köy enstitüleri bir daha hiç gündeme gelmedi.
Zaten önemli olan da, köy enstitülerinin yeniden açılması değil, o mücadele ruhunun yeniden öğrencilerimize kazandırılmasıydı…
