adscode
adscode

LGS ve YKS sonrası?..

Tercih döneminin en önemli ayrıntısı ise kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri, kesinlikle tercih listenize almamanız.

aguclu@milliyet.com.tr




Milyonlarca öğrenci ve velinin üzerinden büyük bir yük kalktı. Yakında puanlar açıklanır ve asıl zor dönem başlar. Tercihler, yerleştirme, kayıt ve en önemlisi de kazanılan okulların hayallerle örtüşmesi! Zor ama o günler de geride kalacak...
LGS ve YKS benzeri sınavlar, bir başarı sınavı değil, sıralama sınavı. Dolayısıyla soruların kolay ya da zor olması hiç önemli değil.
Sınava giren aday sayısı ve kontenjanlar baştan belli.
Alınan puanlar çok yüksek ya da çok düşük olmuş hiç önemli değil...
Konuyu biraz daha yakından tanımak için tercih ve yerleştirme sisteminin ayrıntılarına girmekte yarar var.
YKS’de sınav puanları açıklandıktan sonra, bir de yerleştirme puanı hesaplanacak. Yani okul başarı puanı eklenecek. Bu noktada diploma notu düşük öğrenciler geriye düşerken, yüksek puanlı öğrenciler öne çıkabilecek.
Öne çıkmak, alın teriyle o puanları alanların elbette hakkı ama hormonlu notların varlığı da herkesin malumu.
Yerleştirme puanları açıklandıktan sonra, 0.5 neti olan herkes, tercih döneminde her fakülteyi tercih edebilecek.
Örneğin kontenjanı 100 olan A fakültesini, 10 bin öğrenci tercih etti.
Önce bütün bu adaylar yüksek puandan düştüğü doğru sıralanıyor ve daha sonra da en tepedeki 100 kişiden başlanarak, kontenjan tamamlanmaya çalışıyor.
O fakülteyi tercih eden ilk yüzdeki adaylardan biri ya da bir kaçı, daha önceki tercihlerine yerleştiyse, ikinci 100’deki öğrenciler puan sırasına göre bir alınmaya başlıyor.
Ve bu yılın puanı da önceden açıklananlar değil, o fakülteye bu yıl 100. sıradan giren öğrencinin puanı oluyor.
Dolayısıyla tercih döneminde belli bir puan zorunluluğu yok, bilinen puanlar, önceki yılların puanları ve sadece fikir versin diye paylaşılıyor. Yani, ilgi ve talebe göre hemen her yıl puanlar düşebilir de, yükselebilir de...
Tercih döneminin en önemli ayrıntısı ise kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri, kesinlikle tercih listenize almamanız.

Yerleştirme yapıldıktan sonra gidip kayıt yaptırmasınız bile ortaöğretim başarı puanınız yarı yarıya düşüyor ve bu da bir sonraki yıl sınava girmeniz halinde, yarışı yüzbinlerce adayın gerisinden başlamanıza neden olabiliyor...
Türkiye ortalamaları geçen yıl çok da yüksek değildi, sınav sonuçları açıklandığında onlar da paylaşılacak ve her şey çok daha net görülebilecek...
LGS’de ise durum çok daha farklı.
Tüm öğrenciler aynı sınava giriyor ama üniversitede olduğu gibi tüm liseler merkezi sistemle öğrenci alınmıyor.
Yüzde 20 kadarı merkezi sınavla diğerleri ise diploma notuna göre öğrenci seçiyor, tercih döneminde ise devlet okulları ile bazı özel okullar farklı bir yerleştirme sistemiyle öğrenci alıyor.
Bu noktada yaşanan en önemli sıkıntı ise diploma notlarının adil olmaması.
Keşke sınav puanı ile okul başarı puanları arasındaki paralellik daha yakından izlense...
Öyle ya da böyle bir sınav dönemi daha geride kaldı.
Önceki yıllarda olduğu gibi üzerinde çok konuşuldu, konuşulmaya da devam edecek.
Önemli olan olaya daha geniş bir açıdan bakabilmek yani gerçekçi bir insan gücü planlaması ve ilgi, yetenek ve hayaller doğrultusun, her aday için doğru bir yol haritası çizebilmek.
Bunu yapmadığımız sürece üniversite mezunu sayımız sürekli artar ama gençlerimizin ne kadarı öğrenim gördüğü alanda iş bulur ve aileleri ne kadar mutlu olur asıl önemli o…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)