adscode
adscode

Mesleki eğitimi gerçekten istiyor muyuz?

Mesleki eğitimin yani üreten insanın önemi, her geçen gün çok daha iyi anlaşılıyor.

aguclu@milliyet.com.tr




Mesleki eğitim, kalkınmanın, refahın, yaşam kalitesinin, istihdamın ve en önemlisi de üretimin olmazsa olmazlarının en başında geliyor. Kalkınmış ülkelerde mesleki eğitim lehine olan yüzde 65/35 oranı bizde tam tersi. 50 yıldır bu sarmaldan kurtulamadık. 

Mesleki eğitimin yani üreten insanın önemi, her geçen gün çok daha iyi anlaşılıyor. 

Girmek için bir ömür tüketilen liseler, korona döneminde eve kapanıp otururken, onlar sürekli ürettiler. Salgınla mücadelede önemli rol oynadılar. Hala da üretmeye devam ediyorlar. Orta ölçekli işletmeler gibi sanayinin çarkları onlar sayesinde dönüyor. 

Tarıma ve turizme yönelik liselerimiz sayısı artsa, bugün her iki sektörde de çok farklı noktalarda olurduk! 

Üretim odaklı bu liseleri “ucuz iş gücü” olarak değerlendirmek yerine “üretim için mücadele veriyorlar” çerçevesinde olaya bakabilsek, daha doğru bir değerlendirme yapmış oluruz. 

Milyonlarca üniversite mezunumuz var. Bir o kadar da üniversite öğrencisi. Toplam sayıları 20 milyona yakın! 

Peki ne kadar iş buldu, ne kadarı mutlu, ne kadarı eğitim aldığı alanda çalışıyor? 

Ülke olarak üretmek ve üretmek için de üreten insan gücü yetiştirmek en önemli hedeflerimizden birisi olmak zorunda. 

MEB’in bu yöndeki çabaları takdire şayan ama çıtayı biraz yükseltmesi ve meslek yelpazesini geleceğe yönelik olarak acilen revize etmesi gerekiyor. 

İşsizilk ve üretim zafiyeti sadece biz de değil, dünya genelinde öne çıkan en önemli sorunlardan birisi. 

Diploma odaklı eğitimden üretim odaklı eğitime geçmenin zamanı geldi de geçiyor. Öyle ya da böyle, bugün olmazsa da yarın, sahip olduğumuz yetkinlikler yani becerilerimiz diplomadan çok daha önemli hale gelecek. 

MEB’in geçmişteki yanlış politikaları yüzünden meslek liseleri adeta çökertildi. Son zamanlardaki kıpırdanma ile yeniden canlanır ve ilgi odağı haline gelirler mi, hep birlikte göreceğiz. 

Meslek liselerinin, yüzde 80’i, hala artık demode hale gelen mesleklere yönelik eğitim veriyor. Bu yüzden, bir an önce geleceğin mesleklerine göre yeniden dizayn edilmeleri gerekiyor. 

Önümüzdeki 20 yıl içerisinde bugünkü mesleklerin yüzde 70’i yok olacak deniyor.

Bu yüzden hâlâ o mesleklere yönelik kalifiye eleman yetiştirmenin hiçbir anlamı yok ama biz inatla o okulları açık tutmaya ve o demode mesleklere yönelik öğrenci almaya devam ediyoruz. 

Mesleki eğitim reformu konusunda MEB’e destek çıkmak hepimizin asli görevi olmalı. En çok da siyasilerin. Onlar isterse olur, istemezse patinaj yapmaya devam ederiz. 

Sadece ülkemizde değil dünyanın her yerinde iş yapabilecek nitelikte ara insan gücü yetiştirmek eminiz ki en çok da anne babaları mutlu edecektir. 

İşsiz ve mutsuz üniversite mezuniyeti mi yoksa işinde uzman, iyi maaşı olan mutlu bir nesil mi?.. Kaçırdıklarımıza üzülmek yerine, elimizdekilere sevinelim ve mutlu bir geleceğin yolunun diplomadan değil kalifiye iş gücünden geçtiğini ne olur artık anlayalım… 

Mesleki eğitimi bir iş bulma aracı olarak değil, hayalini kurdukları yaşama onları kavuşturacak bir sevda olarak çocuklarımıza sevdirmeliyiz. 

Meslek liseleri konusunda samimiysek öğretmen atamaları konusunda onları hatırlamanın zamanı hâlâ gelmedi mi?..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)