Hemen her konuda mükemmeli arıyor ya da yapıyormuş gibi bir algı yaratıyoruz ama devamı gelmiyor. Daha da vahimi sonrasını takip edenimiz yok! Bu yüzden de atılan adımların pek çoğu kalıcı olmuyor. Örnek mi istiyorsunuz?..
Devamı gelmeyen o kadar çok icraat var ki hangi birini sayalım.
En güncel olanlara bakalım yeter de artar.
Her kayıt döneminde “zorunlu bağış”ın kesinlikle yasak olduğu açıklanır ama almayan okul yok gibi.
MEB’den yeterli bütçe gelmediği için istemekten başka çareleri de yok.
Kimi zoraki alıyor kimi de ikna ederek.
“Kesinlikle almıyorum” diyene de ya madalya takmak gerekir ya da vasatlığa razı olduğu için takibe almakta yarar var...
Bugünkü teknolojik donanımla üniversite sınav sonuçlarının ve yerleştirme işlemlerinin en fazla 10 günlük bir süreçte tamamlanması mümkün. Ama uzadıkça uzuyor ondan sonra da tercihlere, ek yerleştirmeye, kayıtlara yeterince zaman kalmıyor.
İşin garibi hiç kimse de neden diye sorgulamıyor.
Uzman öğretmenlik sınavının zamanı geldi ama MEB’ten tık yok!
Öğrenim süresi dolan öğrencilere yeni bir şans, memur öğretenler, parçalanmış öğrenmen aileleri, PİKTES öğretmenleri, ek atama ve daha bir çok konuda açıklama bekleniyor ancak her şey konuşuluyor ama bu konular hiç gündeme gelmiyor.
Ha bir de tam da yeni öğretim yılı hazırlıkları başlamış ve okulların açılmasına günler kalmışken okul yöneticileri arasında rotasyon, görevden alma ya da nakiller oluyor ki, “Neden şimdiye kadar yapılmadı, madem ki geç kalındı neden ortaya çıkan boşluklar hemen doldurulmuyor?” demeden edemiyorsunuz.
Örnek mi istiyorsunuz, alın size örnek:
“Yürütülen soruşturma neticesinde idarecilerinin görev yeri değiştirilen BGZO okulunda veli ve öğrencilerin ciddi bir mağduriyeti söz konusu.
Ana sınıfı ve ortaokul 5. sınıf kayıtları başlamasına, yeni öğretim yılının açılmasına az kalmasına rağmen okulda kadrolu hiç bir idareci yok.
Müdürlük şu an vekâleten yürütülüyor.
Yeni atanan müdür henüz göreve başlamadı. 3 müdür yardımcısı kadrosu ise boş.
İdarecilerin görev yerinin değiştirilerek okulda yaşanan sorunları çözeceğini sanan yetkililerimiz, sorunu daha da içinden çıkılmaz bir hâle sokmuştur.
Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerinden duruma el atmasını rica ediyoruz...”
Haksızlar mı?..
