Hemen her konuda kamplara ayrıldık. Kendi doğrularımızdan ötesini göremedik. Bu yüzden de çok büyük zararlar gürdük. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde dün, artık dün de kalmalı.
Gün, birlik ve beraberlik içerisinde çıtamızı yükseltme ve kayıpları telafi zamanı. Ulusal ve uluslararası konularda, tek yürek olmanın zamanı hala gelmedi mi? Şimdi değilse ne zaman kenetleneceğiz?
Hepimiz aynı gemideyiz ve birimizin huzursuzluğunun, diğerimizin baş ağrısı olduğunu anlamak için daha ne kadar bedel ödememiz gerekiyor?
Birbirimizi yiyerek kaybettiğimiz zaman ve yaşanacak yeni hayal kırıklıkları, bundan sonraki tüm adımları da riske atabilir.
Bu da daha çok sıkıntı anlamına gelir.
Bu yüzden, gelin her şeyden önce, hepimizi yakından ilgilendiren ve ayak bağı olan sorunlardan hep birlikte kurtulalım.
Sonra da daha sağlıklı, huzurlu ve keyifli bir geleceği yine hep birlikte inşa edelim! İstersek bunu başarabiliriz.
O heyecanı, o ruhu, o dinamizmi yeniden yakalamak için tarihimize ve özellikle de 100 yıl öncesine bakmak yeter de artar...
