Öğrenim ücretleri tavan yaptı, öğretmen ücretleri ise adeta dibe vurdu. Ücretli öğretmenlerin ücretlerine, ücret demeye ise insanın dili varmıyor. Ömrünü bilime adayanlara da bir dokunun bin ah işitin. İdari personel ve diğer paydaşlar da SOS veriyor!
Peki iktidarıyla, muhalefetiyle hemen her konuda bol keseden vaad yarışına girenler neden eğitim konusunda üç maymunu oynuyorlar?
Öğretmenler ve idari personelinden servis görevlilerine, güvenlikten hizmetli kadrolarına, tedarikçilerden mutfak çalışanlarına kadar eğitimin tüm paydaşları gerçekten sıkıntı içerisindeler ve çığlıklarının artık duyulmasını istiyorlar.
Onların bu çığlıklarını, seçim öncesinde değil de ne zaman duyacağız?
Öğretim elemanlarının ve diğer personelin tek sorunu elbette sadece maaşları değil, mülakattan özlük haklarına, mazeret tayinlerinden ev kiralarına onlarca çok ciddi sorunları var.
Öğretmen ve öğretim üyeleri için kitap alamamaktan, yeni yayınları takip edememekten, seminerlere gidememekten daha acı bir şey olamaz.
Ve biz onlara bu acıyı artan bir şekilde hep yaşatıyoruz…
Velilerin içerisinde bulundukları durum ise eğitimin diğer paydaşlarından farklı değil. Onlar da sıkıntıların en büyüğünü yaşıyorlar.
Okul sahiplerine gelince,” tuzu kuru” bazıları dışında mutlu olanı bulmak zor. Özellikle de butik okullarda.
Vakıf üniversitelerinin barajların kaldırılmasıyla gelen balayı dönemi de uzun sürmeyecektir. Seçimden sonra umarız tüm tarafları mutlu edecek köklü bir eğitim reformu gerçekleşir...
