“Keşke turizmi düşündüğümüz kadar eğitimi de düşünüyor olsaydık.” İşte o zaman, alınan kararlar çok daha farklı olabilirdi…
Biri para kazandırıyor, diğer para harcatıyor gözüyle baktığımız sürece, işin içinden çıkmamız mümkün değil.
Bir başkası da çıkar, “Eğer sınavlar için değil de yaşam için eğitim yapılıyor olsaydı vaka sayıları bu kadar artmaz, kısıtlamalara da gerek kalmazdı’ diyebilir!
Bu noktada, hangi karar alınırsa alınsın, destekleyen kadar karşı çıkan da olacaktır...
Sağlık Bakanı Koca, gelinen noktayı çok iyi özetlemiş:
“Sorumlu hepimiziz!..”
Gerçekten de öyle.
Elbette içimizde tüm kurallara, ta en başından beri harfiyen uyanlar var. Peki ya uymayanlar?..
Bugün alınacak kararlara, hiç tartışmasız uyulması konusunda, ciddi bir iradenin de ortaya konulması gerekir. Yoksa yine bir şekilde delinmeye başlanırsa, yazı da evde geçirmek zorunda kalırız ki, bu da hiç birimizin hoşuna gitmez!..
Eğitim konusunda orta noktayı bulmak mümkün değil.
Bu yüzden doğru olan ne ise o yapılmalı. Ama öğrencilerin evlerde çok sıkıldığını, öğretmenlerin çok yorulduğunu, velilerin de çok bunaldığını da göz önünde bulundurmalıyız!..
Öğretmenlere aşı konusunda, ciddi anlamda henüz bir yol alınamadı. Bu konuda da topu sürekli taca atma yerine, uygulama takvimi ortaya konulursa çok daha güven verici olabilir…
Her şeyin en hayırlısı olsun diyoruz...
