Hocaların Hocası çok Sevgili Orhan Oğuz Hoca’mız artık aramızda yok.
Cumhuriyet’in diğer çınarları gibi o da dolu dolu bir ömür yaşayarak hayata veda etti.
Kendisini özlemle, saygıyla, sevgiyle hep anımsayacağız...
Eğitime katkısı büyüktü.
Anadolu ve Marmara Üniversitesi’ni O kurmuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.
Ve daha bir çok önemli görevde bulundu.
28 Şubat 2018’de Milliyet’te O’nu yazmıştım:
“Hocaların Hocası Orhan Oğuz Hoca!
40 yıla yaklaşan gazetecilik yaşamımda pek çok siyasetçi ve eğitimciyi yakından tanıma olanağı buldum.
Peki, ne kadarı iz bıraktı?
Bir elin parmaklarını geçmez!
İşte onlardan biri de Orhan Oğuz!
80’li yılların iz bırakan rektörlerindendi.
Doğramacı YÖK Başkanı, Kemal Kafalı İTÜ, Cem’i Demiroğlu da İstanbul Üniversitesi rektörüydü.
Ne YÖK’çü ne de Kafalı gibi anti YÖK’çüydü.
Arı gibi çalışır, büyük işler başarır ama asla vitrine çıkmaz, caka satmazdı!
Bugün adeta yağmalanan Marmara Üniversitesi için başta Haydarpaşa Lisesi olmak üzere
İstanbul’un en merkezi yerlerine 17 kampüs kurmuştu...
12 Mart öncesinde, Demirel Hükümeti’nde Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Mesleki eğitimin yüzde 70’e çıkması gerektiğini ta o zaman söyledi! İlk adımlarını attı ama arkası gelmedi!
Anadolu ve Marmara üniversiteleri onun eseri.
1958’de Anadolu Üniversitesi’nin temelini oluşturan Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’ni kurdu.
1978’de de İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Başkanlığı’na seçildi ve 1982’de İİTİ Akademisi Marmara Üniversitesi’ne dönüşünce de kurucu rektörü oldu.
Bu süreçte ünlü ünsüz pek çok öğrencisi oldu.
Halen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Büyükerşen de onun öğrencisiydi, sonraki rektörler de. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Doğan, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç da öğrencileri arasındaydı.
Tayyip Bey’i “Hani şu topçu olan” diye hatırlıyor...
94’lük delikanlı
Oğuz, 1924’te Eskişehir’de dünyaya geldi, ilk, orta ve liseyi orada tamamladı.
İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu’nu bitirdikten sonra da Fransa’ya gitti.
Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk doktorası yapan Oğuz, 1950 yılında yurda döndü.
Meslek yaşamına, İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu’nda iktisat ve maliye dersleri vererek başladı.
1951-1955 yılları arasında Afganistan’ın Kabil Üniversitesi’nde 4 yıl öğretim üyeliği yapan Oğuz, akademik kariyerini sürdürdüğü İzmir’den Eskişehir’e gelerek 1958’de Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’ni kurdu.
11 yıl burada görev yapan Oğuz, 1969 yılında Akademi Başkanlığı’ndan ayrıldı.
1969’da Eskişehir Milletvekili olarak TBMM’ye giren Oğuz, Demirel Kabinesi’nde Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.
Oğuz’un bakanlığı 12 Mart 1971 tarihinde sona erdi.
Bundan sonraki hizmetlerini, parlamentoda 1977 yılına kadar sürdüren Oğuz, 1978 yılında, tekrar akademik hayata döndü ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Başkanlığı’na seçildi.
1982’de YÖK’ün kurulmasıyla birlikte, İİTİ Akademisi Marmara Üniversitesi’ne, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi de Anadolu Üniversitesi’ne dönüştü.
1992 yılında, kurucusu olduğu Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’nden emekli olan Oğuz,
1996-1997 yıllarında RTÜK Başkanlığı yaptı.
Oğuz, çocuklarına miras olarak üniversite bırakamasa da torunun da çocuğunu gören şanslı kişilerden.
Eskişehir’de bugün kendi adıyla bir Anadolu lisesi var, bir de alt geçide verilen ismi. MEB, tüm eski Milli Eğitim bakanlarına yaptığı jesti ona da yaptı. Peki ya Eskişehir?
Eğer bugün bir üniversite kenti ise bunu önce ona borçlular! Ankara’da öğrenim gören
Büyükerşen’i Eskişehir’e getiren ve sonraki yıllarda önünü açan da odur!..
Eğer Eskişehir sokakları heykellerle donatılacaksa ilk önce onunki konulmalı, eğer Eskişehir adına biri ödüllendirilecekse akla ilk gelen o olmalıydı!..
Özetin özeti: Daha nice yıllara Hocam, sizi bilen biliyor. Yaptıklarınız hep hayırla anılacak ve asla unutulmayacaksınız…”
Ruhun şad olsun Orhan Hocam...
