adscode
adscode

Sınıfta kalma var mı yok mu?

Öğrencilerden bazılarını kazanalım derken, diğerleri kaybedilmemeli.

aguclu@milliyet.com.tr




Öğrenci sayımız ve sınıf mevcutları o kadar arttı ki, sınıf tekrarı yapacak öğrencilere yer bulunamadığı için 6,7 zayıfı olan öğrenciler, kolaylıkla bir üst sınıfa geçer hale gelmişti. Son durum nedir? Sınıfta kalma tümden kaldırıldı mı? Amaç nedir? 

Konuyu irdelemeye girmeden önce gelin önce şu mesaja bir göz atalım: 

“İsmimi lütfen paylaşmayın. Bir öğretmenim. Milli Eğitim Bakanlığı bütün yaz oturdu, okul başladı, 3 hafta bitti, 11'de kalan öğrenciler, direkt 12'ye geçiyor. Şu an böyle bir karar verdiler. Meslek lisesinde öğretmenim. Bunu gören, duyan öğrenciler, ders artık çalışır mı? Bakanlık ne yaptı, niçin değişiyor? Lütfen araştırın..” 

Alınan kararın çerçevesi nedir, kimleri kapsıyor, elbette araştıracağız. 

Önemli olan gerekçesi ve özellikle yan etkileri! 

Bu asla göz ardı edilmemeli... 

Sınıfta kalma, çoktan tarih oldu ama daha vahimi sınıf geçmenin çok daha kolay hale gelmesi. Çok zayıfı nlar bile kolayca sınıf geçiyor. 

Takdir ve teşekkür almayan yok gibi. 

Bütün bunlar öğrenci lehine gibi gözükse de pedagojik anlamda derin yaralar açıyor… Peki sınıf tekrarı neden kaldırıldı? 

Yıllar önce, Milli Eğitim Bakanlarından birisinin bu soruya verdiği cevap şuydu: Sınıflar zaten çok kalabalık, yeterince derslik yok, mevcut öğrenciye sınıf bulamıyoruz bir de kalanlara nereden yer bulacağız… 

Şaka gibi ama samimi bir itiraftı. 

O dönemde öğrenci sayısı bu kadar çok değil, lise de daha zorunlu eğitim kapsamına alınmamıştı ve yıl tekrarı yapan öğrenci sayısı bir milyonun üzerindeydi. 

Yıl tekrarı yapmayı savunmak elbette mümkün değil ama bir şekilde çalışan ile çalışmayanın da birbirinden ayrılması gerekir. Yoksa, çalışanı da kaybetmiş oluruz!.. 

Çok daha eskiden bütünlemeye kalan öğrenciler için yaz aylarında tamamlama kursları vardı. Öğrenciler yetersiz oldukları derslerde kurslara katılır ve ondan sonra bütünleme sınavlarına girerdi ve bu uygulama, sistemi disipline etme açısından çok yararlı olmuştu ama sonra o da kaldırıldı.

Bizim zamanımızda 3 zayıfı olan bütünlemeye, 4 zayıf olan ise direk sınıfta kalırdı ve sınıf tekrarı öğrenciler için de, aileler için de en büyük kabustu… 

Öğrenciye yıl kaybettirmeyecek ama çalışmaya teşvik edecek yeni modellerin geliştirilmesi gerekiyor. 

Sınıf tekrarı gibi cezai müeyyideler getirme yerine,i başarı olanların akademik anlamda önünü açacak ödüllendirici sistemler sanki çok daha kalıcı ve başarılı olur. 

Yine eskiden fen liselerine girmek isteyen öğrencilerden ortaokuldaki Türkçe, Matematik, Fen dersleri ortalamasının 5 üzerinden 4 olması istenir ve bu sınav girmek isteyenler işi ciddiye alır, diğerleri de biz neden başvuramıyoruz diye zerre kadar sızlanmazdı. 

3 yıllık meslek liselerinden 4 yıllık teknik liselerine geçişte de yine benzeri başarı kıstasları vardı. Üniversiteyi düşünen meslek lisesi öğrencileri, dershaneye yönelme yerine okul başarısını yükseltip teknik liselere geçerek şanslarını artırırlardı. O da kaldırıldı… 

MEB, YÖK ve ÖSYM çok uzaklarda yeni model arayışına gireceklerine, kendi tarihlerine bir göz atsalar, daha pek çok başarılı örneklerle karşılaşacaklardır… 

Bu arada sınıf tekrarı var mı, yok mu? 

Hangi koşullarda kimler kalıyor, kimler geçiyor? 

Bu yöndeki kurallar bir kez daha herkesin anlayacağı bir dilde açıklansa ve yeni öğretim yılı hedefleri ortaya konulsa eminiz ki çok yararlı olacaktır… 

Öğrencilerden bazılarını kazanalım derken, diğerleri kaybedilmemeli. 

Eğitim disiplini ve kaliteden asla taviz verilmemeli...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?