Eğitime yönelik çok hızlı kararlar alınıyor. Ve ne kadar sağlıklı oldukları konusunda yoğun tartışmalar var.
MEB, her şeyi güllük gülistanlık gösterirken, toplumun her kesiminden yoğun eleştiriler var. Okul yöneticileri ve öğretmenler de onlardan birisi.
Karar süreçlerine, kendilerinin dahil edilmemesine çok alınıyorlar.
Gelin yaşananları ve bundan sonrasına yönelik gelişmeleri, bir de, bizzat bu süreci yönetenlerden dinmeyelim:
“Abbas Bey iyi çalışmalar.
Bir bir okulda yöneticiyim.
Zor okullarda aşırı disiplin olaylarıyla yüz yüze kaldim. Yeri geldi darp edildim, yeri geldi mahkemeye bile verildim. Tehdit vs.. hak getire...
Ancak bu yılki düzensizlik, bizleri o zamanın en kötü şartlarından bile fazla yordu.
Her hafta program değişti.
MEB net ve aydınlatıcı yazilar yazmadı.
Muallakta bırakan ve anlaşılmayan sözde açıklama yazılarıni cuma gecesi sosyal medyadan sızdırdı.
Ne sinir sistemimiz ne kalp damar sistemimiz kaldı. Yıprandık, yorulduk, bıktık artik ve biraz dinlenmek istiyoruz.
Bakanımızı sevsek de artik altı, altyapısı olmayan yani okullarda karşılığı olmayan açıklamalarına bir son verse keşke.
Okulları telafi için 2 Temmuza kadar uzattı. Niye bilmiyoruz.
Öğrencilerin üçte biri geliyor.
Devam zorunlu değil.
Madem telafi neden isteyen geliyor, gelmeyenlerin telafisi ne olacak, madem gelen gelmeyen daha sonra yapılacak şimdi neden var?
Sorular uzar gider ama biz çıldıralım da bakan velilere sorduğunu sanıp yapsın.
Esas mesele basında çokça yer tutan “Telafi de Ben de Varım” projesi...
Bu programı isteyen ne veli, ne öğretmen ne de yönetici var.
Millete şirin görünmek için yapılmış bir fantezi.
Bunu isteyen öğretmen ek gelir için ister. Cunku yapilma uygulanma şansı yok.
Yaz döneminde biz kayıtlarla, nakillerle, lise-universite yerlestirmeleriyle mi, okullarımızın yeni sezon için tamir tadilatı hazırlığı için mi ugrasalim?
Ayrıca bizim yaz izni- tatili ve dinlenme ihtiyacımız yok mu? Biz okullarda bekçilik yapmak istemiyoruz.
Her kararda olduğu gibi burada da okullara yani işin mutfağına sorulmadan, nasıl uygulanacağını bilmeden, yapın diyerek tepeden dayatma söz konusu.
Okullarda ödenek yok, hizmetli yok, yetki yok, sorumluluk ise diz boyu. Lütfen sesimizi duyurun.
Yapılan işler için okullardan örneklem gruplari oluşturup bilgi almak bu kadar zor olmamalı. Halihazırda bir sürü celiskili uygulama ve mevzuat varken bu bununla işler düzelmez.
Teşekkür ederim ilgilenirseniz mutlu oluruz. İsmimiz kullanilmamasi isteğiyle.
Kolay gelsin...
