Kazandığınızda sevinmeyeceğiniz, kayıt yaptırmacağınız, mezun olduktan sonra da o işi yapmayacağınız bölümler, asla tercih listenize almayın.
Sıralama yelpazesini geniş tutun ve başkalarının size dayattığı meslekleri ya da üniversiteyi değil, kendi istediğiniz bölümü seçin.
Ve, geleceğinizi kesinlikle tesadüflere bırakmayın!..
Tercih sıralaması, sıradan bir süreç değil. Sınav maratonun belki de en önemli aşaması ama genelde hep oldu bittiye getiriyoruz. Sonra da derin hayal kırıklıkları yaşıyoruz…
Hemen her yıl yüzbinlerce üniversite öğrencisi ya da mezununun sınavlara yeniden girmesi işte bu yüzden!
Siz, siz olun, bu tercihzedeler kervanına katılmayın!..
Seçmeyi düşündüğünüz üniversiteyi mümkünse mutlaka gidip görün, öğrenci ve mezunlarıyla görüşün, sektörden tanıdıklara ya da diyenlere ulaşın ve seçeceğiniz mesleğin sadece bütününü değil yarınını da araştırın…
Pek çok aday hala kararsız ve bugüne kadar bir mesleğe yoğunlaşmamaları büyük bir eksiklik.
Onlara önerimiz popüler meslekler yerine iktisat, işletme, endüstri mühendisliği, hukuk gibi joker mesleklere yönelmeleri!..
Tercihlere Ek Süre, YKS Barajları, LGS Hüsranı ve Gülmeyi Unuttuk!
Gerçekten de gülmeyi unuttuk. Diğer sorunlar bir yana, mutsuz olmak için sadece eğitim yetiyor da artıyor. Eğitimin, öğrenmenin, üretmenin verdiği mutluluk hiçbir şeyde yok. Sorunlar almayacak mı? Hep olacak! Önemli olan çözüm üretmek!..
Eğitimin çocuklarımıza kazandırması gereken en önemli yetkinliklerden birisi de çözüm üretmek olmalı.
Kendi söküğünü dikemeyen bir terzi başkalarına elbise dikmeyi nasıl öğretecek?
Sanki önce bu sorunu çözmemiz gerekiyor!....
Tercih Süresi Uzatıldı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı!
Yangın ve sel felaketleri nedeniyle, üniversite tercih süresi uzatıldı.
Tercihler, 5/13 yerine 5-20 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek!
Umarız, bu arada barajlar da yeniden gözden geçirilir.
Bugün son gün, tercihler başladıktan sonra alınacak bir karar, işleri daha da karıştırmanın ötesine geçmez!
Bu arada yine umarız üniversitelerin açılması ötelenmez!
5 günlük ek süre, ÖSYM’nin işleri biraz sıkı tutmasıyla rahatlıkla çözülebilir.
Üniversitelerin geç açılması demek, geç kapanması demektir ki, bu da ayrı bir sorun yumağı oluşturabilir…
Yeni YÖK Başkanımız, pek çok sorunu kucağında buldu ama hızlı karar vermek zorunda yoksa yıpranan kendisi olacaktır ki, bunu daha yolun en başında hiç kimse istemez, istememeli…
Lise Kayıtları
Liselere kayıtta ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
En başarılı öğrenciler bile hiç istemedikleri liselere girmeye zorlanıyor!
İstedikleri okullara giremeyen, açık kontenjanı olan okullara da girmek istemeyen öğrencilerin önlerinde sadece iki seçenek var.
Bu da ya kolej ya da açık lise!
Parası olan şartlarını sonuna kadar zorluyor, olmayan ise kahroluyor.
MEB, kendi iç sorunlarını bir an önce çözüp yeni açılımlar sunmalı.
Örneğin kontenjanı dolmayan liseleri Anadolu lisesine ya da da çok programlı liseye dönüştürebilir ya da anadolu liselerinde ek kontenjanlar açabilir.
Çok daha önemlisi mahalle liselerini yani klasiklerileri yeniden hayata geçirebilir!..
Yeni Bakan bir an önce belli olsa da bu sorunlara kafa yorsa!..
Öğrenci mutluysa Ülke Mutludur
Ülkeler için artık en büyük zenginlik, mutlu gençlerdir!
Onlar mutluysa aileler ve ülke de mutludur.
Bu yüzden gençlerimizi değersizleştirip hayallerini yok etme yerine, ilgi ve yeteneklerine göre başarılı olacakları alanları bulup, o yönde eğitim verip, iş olanağı sağlayalım yeter.
Sonuçta herkes mutlu olacaktır.
Bu da o kadar zor olmamalı.
Yeter ki isteyelim.
Anne babalar için çocuklarından ve onların geleceğinden daha değerli bir şey yok ne olur artık bunu anlayalım...
