YKS’de 150 ve 180 puan barajı kaldırıldı. Temel Yeterlilik Testi’nin 135 dakika olan sınav süresi de, 30 dakika artırıldı. Üzerinde yeterince düşünülmüş bir karar olduğunu söylemek zor ama kaliteyi dibe vurduracağı kesin. Peki kalıcı olur mu? Mümkün değil!
Önceki yıllarda on binlerce hatta yüz binlerce boş kontenjan açığı olmasına rağmen, YÖK ve ÖSYM, bırakın puanları sıfırlamayı, üç, beş puanlık esnekliğe bile kesinlikle karşı çıktılar.
Gerekçeleri de çok netti:
Kalite düşer!
Peki şimdi ne oldu da 3 puanlık bir indirime kesinlikle karşı çıkanlar, şimdi barajı hepten kaldırdılar.
Bu karar, YÖK ve ÖSYM’nin kendini inkâr değil de ne?
Eğer alınan bu son karar doğru ise daha önce aldıkları tüm kararlar yanlış anlamına gelmez mi?
Yok eğer önceki kararlarının arkasında duruyorlarsa alınan bu son karar neyin nesi?
Katsayı dayatmasına ve maç başladıktan sonra kural değişikliğine gidilmesine zamanında şiddetle karşı çıkılmıştı.
Şu an için yine benzeri bir durum söz konusu değil mi?
Böylesi kararlar başvuru süreci başlamadan önce tartışmaya açılıp, üzerinde yeterince simülasyon çalışması yapıldıktan sonra gelecek yıl için uygulamaya konulsaydı daha iyi olmaz mıydı?..
Devlette devamlılık esastır.
Bırakın iktidarı, bir bürokratın değişmesi ile birkaç ayda böylesine taban tabana zıt kararlar alınabilir mi?
ÖSYM kurulduğundan beri yani son kırk yıldır baraj hep vardı. Bu yüzden ÖSYM’nin bu yöndeki mütalaası çok önemli!
Samimiyetle ve ölçme değerlendirme çerçevesinde kamuoyunu aydınlatmalarında sonsuz yarar var.
Bu yasal bir zorunluluk olduğu kadar vicdani bir sorumluluktur...
Yine aynı şekilde üniversitelerde bu konudaki görüşlerini rektör nezdinde değil de senatolar nezdinde ortaya koymalılar ki, öğrenci kalitesi dibe vurdu diye yakınıldığında söyleyecekleri sözleri olsun...
