adscode
adscode

Uzaktan Eğitim Neden Çöktü?

Okullar açılalı dün bir, bugün iki ve uzaktan eğitim altyapısı, tam anlamıyla çöktü. Erişim mümkün değil. Veliler, öğretmen ve öğrenciler perişan durumda. Sinir krizleri geçirenler bile var. Derslere katılım çok az! MEB ise, uzaktan eğitimde "Dünya 2’ncisiyiz" demeye devam ediyor! Peki bu hale nasıl geldik?..

aguclu@milliyet.com.tr




İnternet altyapımız çok güçlü değil. Fiberoptik'te gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz. Öğrenci sayımız, bizimle eşdeğer nüfusa sahip ülkelere göre çok fazla. Ders yükümüz ise tahminlerin çok üzerinde...

İşte böylesi bir ortamda, hele bir de işe şova dönüştürelim deyince, işler Arap saçına döndü. 

Yüz yüze eğitimde,  sadece anaokulu öğrencilerini ve mini mini birleri okula başlatıyoruz ama yüz yüze eğitim de, huraaa hepsi birden başlasın deyince sistem çöktü. 
Tıpkı, dünyanın en önemli bilgisayar alt yapısına sahip ÖSYM bilgisayarları ve deprem ve diğer felaket gönderinde mobil telefonların çökmesi gibi!..

Normal koşullarda çökmesi mümkün olmayan sistem, milyonlarca üniversite adayı, birden sisteme girince, ne yaparsanız yapın çöküyor. 

ÖSYM, sınav dönemleri bu tıkanıklığı azaltmak için devletin elindeki diğer bilgisayar altyapısını da sisteme entegre ediyor ve yararlı da oluyor. 
MEB de benzeri bir yapılanma içerisine girebilir!..

Çok teknik olan bu konuyu biraz açacak olursak, internet altyapısını bir otobana benzetelim. 
12 ya da 16 şeritli bir otobanın, normal koşullarda tıkanması mümkün değil. Ama öyle anlar gelir ki, otoban da tıkanır. Yol alınmaz hale gelir. İnternet altyapısı da öyle bir şey, aşırı trafik olduğunda kitleniyor, azalma olduğunda tekrar çalışıyor.

MEB, dersleri kademeli hale getirip yoğunluğu azaltarak sistemde rahatlama yaratabilir. Keşke bu durum daha önce düşünülmüş olsaydı...
Hatırlatmaya gerek yoktu, çünkü, biz bu filmi daha önce defalarca seyretmiştik!...


Ders Yoğunluğu!


Gelinin noktanın özeti ve olası riskler, bir anlamda aşağıdaki mesajda özetleniyor:

"Abbas Bey ben yıllardır mesleğini özel eğitim kurumlarında sürdüren bir öğretmen ve aynı zamanda kişisel gelişim ve pedagoji alanında pek çok sertifika sahibi birisi olarak, çocuklarımızı öğrencilerimi internet - tablet- telefon- bilgisayar vb. sanal ortamlardan uzaklaştırmaya; yavrularımızı bu teknolojik tuzaklardan uzak tutmaya; bu aletlerin bilimsel olarak ispatlanmış zararlarından onları korumaya çalışan birisi olarak lise birinci sinıftaki oğluma verilen bu yoğun ve ağır program ne kadar doğrudur? 

Aynı zamanda altıncı sınıfa giden oğluma da aynı ağırlıkta bir program verildi. Onu da size iletiyorum. Çocuklarımızın gün boyu ve 10 dk gibi çok kısa aralıklarla bu teknolojik yıkıma uğratılması pandemi sürecinde aldıkları hasarların kat be kat üzerinde bir zarara sahip değil midir??? 

Okullarımızın bu ders programlarını daha seyreltilmiş aynı zamanda çocuklarımızın kişisel- fizyolojik - psikolojik gelişimleri de dikkate alınarak daha sade bir program yapmaları geleceğimiz açısından daha elzem değil mi?

Sabah başlayan çocuğun akşama kadar bu teknolojik aletlere maruz bırakılması geleceğimiz adına en büyük hazinemiz evlatlarımıza yapabileceğimiz bir kötülük değil midir??? 

Engin bilgi ve samimiyetinize inanarak sizden bu duruma müdahale etmenizi ve sesimizi yetkililerimize duyurmanızı bekliyoruz.....Saygılarımla..."

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?