Vaka sayısının artışı mutasyona uğramış virüsten mi yoksa yarıyıl tatilinin yarattığı hareketlilikten mi?
Geleceğe yönelik kararlar alırken, bu ayrıntı çok önemli!..
15 Şubat ve 1 Mart tarihleri de çok önemli. Çünkü yüz yüze eğitim için atılacak ciddi adımlar var.
Bakan Selçuk, her defasında, Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda hareket ettiklerini ve edeceklerini söyledi. Yine öyle olacaktır. Sağlık Bakanlığı ise vaka sayısına yani bizim bu konuda gösterdiğimiz özene bakacaktır.
İşte bu nedenle, eğer çocuklarımızın okuldan daha fazla uzak kalmasını istemiyorsak, açıklanan kurallara her zamankinden daha fazla uyulmalı ve uymayanları da olabildiğince empati yapmaya davet etmeliyiz…
Ve, önümüzdeki süreçle ilgili olarak kafalara takılan bir kaç soru:
. Derslere devam mecburiyeti olmayacak! Peki, tüm öğrencilere, uzaktan eğitim için erişim olanağı sağlandı mı?.
. Köy okullarının çoğunda taşımalı eğitim yapılıyor. Tıklım tıklım olan taşıma araçları, mutasyona uğramış virüs koşullarına göre iyice seyrekleştirilecek mi? Uzun süreli kapalı alanda kalmayın deniliyor, mesafeler kısalacak mı?
. Yüz yüze eğitimde gün sayısının ikiye, ders saatinin de 30 dakikaya indirilmesi sevindirici. Keşke ders yükü ve müfredat da bu çerçevede azaltılsaydı!
. Tüm konulardan sorumluluk getirilmesi, sınavlarda, eşit koşullarda yarışma olanağını ortadan kaldıracaktır!
. İkamete dayalı kayıt sistemi zorunlu olmasına rağmen, öğrencilerin birçoğu evlerine en en yakın okula değil, çok uzaklara gidiyor. Ulaşım konusunda yaşanacak riskler, göz önünde bulunduruldu mu?
. Yarıyıl tatilinde bile yüzyüze gerçekleşen sınav yarışı, vaka sayısının tetiklemiş olabilir mi?..
Hemen herkes her konuda bir şey söylüyor. Doğrular yanlışlar bazen birbirine karışıyor. Ama kesin olan bir şey var ki, 5 binin altına inen vaka sayısı, tekrar 8 binin üzerine çıktı!
Eğitimin dışında farklı alanlarda da gevşeme yok mu? Fazlasıyla var ama fatura hep eğitime çıkıyor. Bu yüzden her zamankinden çok daha fazla dikkatli olmamız gerekiyor.
Çok sabrettik, çok fedakarlıklarda bulunduk, ne olur biraz daha dayanın, çünkü aşıyı az kaldı! Yerli aşılar da üretime başladığında, ki bu da, 3,4 ayı bulmaz, işte o zaman çok daha gönül rahatlığı ile, hayata kaldığı yerden devam edebiliriz..
