YÖK verilerine göre yabancı öğrenci, yabancı öğretim elemanı ve bilimsel yayın sayımızdaki artış Amerika ve İngiltere'yi bile üçe, beşe katlamış! Sevindirici bir durum. Peki gelenler hangi ülkelerden, mezunların ne kadarı iş buluyor, yayınların içeriği ne?
Onları ne siz sorun ne de biz anlatalım. Çünkü sevincimiz yarım kalabilir…
Bu konuda önce gelin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın sözlerine bir göz atalım:
"Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısı artış oranının, ABD ve Birleşik Krallık gibi ülkelerdeki artış oranlarının üstünde olduğunu görmekteyiz. Uluslararası öğrenci sayısı, ABD'de 1,7 katına, İngiltere'de 2,5 katına çıkmıştır; Türkiye'de ise tam 10 katına çıkmıştır.
Türkiye'nin 2001'de toplam 9 bin 969 yayını bulunmakta olup bu yayınların dünya içerisindeki payı yüzde 0,7'dir. 2021'de ise toplam yayın sayısı 67 bin 150'ye ve bu yayınların dünya içerisindeki payı ise yüzde 1,8'e yükselmiştir.
Üniversitelerimizde çalışan uluslararası öğretim elemanları sayısı da istikrarlı bir şekilde artış göstererek 2022 yılı itibarıyla 3 bini geçmiştir."
Sayısal artışlar elbette önemli ama daha önemli olan kalite!
Örneğin bu öğrenci ve akademisyenlerin ne kadarı Avrupa, Amerika, Çin, Japonya, Güney Kore gibi Asya ülkelerinden? Ne kadarı bu ülkelerde iş bulabilir?
Verdiğimiz diplomaların dünyadaki geçerliliği ne?
Yapılan yayınlar, ne kadar refere alıyor, ne kadarı üretime dönüşüyor?..
ABD ve İngiltere'deki üniversitelerin hepsi dört dörtlük mü?
Kesinlikle hayır ama onlarda en iyiler de var. Bizim eksiğimiz biraz da o? YÖK keşke biraz da ondan bahsetse.
Hani 2023’te 2 üniversitemiz ilk 100’e, 5 üniversitemiz de ilk 500’e girecekti?..
