Bunlardan birisi de YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı. Öğrenci sayısı hızla artıyor ve çok nitelikli bilim insanları geliyor. Bu ülkemiz açısından gurur verici bir proje, umarız, başladığı gibi devam eder.
Bursiyer öğrenci sayısı, 6. çağrı dönemi sonunda 4 bin 250’ye ulaştı ve yüzde 65’i kız öğrencilerden oluşuyor. Hedef 5 bin!
İstanbul Üniversite'sinde dün tanıtım toplantısı vardı. Geçen yılkine ben de katılmıştım. Bu yılki de gurur verici olmuş.
‘97 bin doktoralı var’
“Bir ülkenin askeri gücünün iyi yetişmiş olması, ülkemizin gücüne inanan devlet kadrolarıyla desteklenmesinin önemi, Barış Pınarı Harekâtı sırasında diplomatik temasların ve iletişimin oynadığı rolle bir kez daha anlaşılmıştır” diyen Saraç, YÖK olarak üniversitelerin ilgili alanlarında donanımlı kadrolar yetiştirebilmeleri için çalışmalarını sürdürdüklerini burs programında yer alan uluslararası güvenlik ve terör, iletişim çalışmaları, göç ve siyasal coğrafya alanlarının bu hassasiyetlerini yansıttığını söyledi.
Türkiye'deki üniversitelerde 43 bin 650'si kız öğrencilerden oluşan toplam 97 bin öğrencinin doktora yaptığını dile getiren Saraç, bunların bir kısmının araştırma görevlisi statüsünde, bazılarının kendi kadrosunun dışında başka bir üniversitede doktorasını yaptığını, bir bölümünün de başka işte çalıştığını ifade etti.
Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefini önüne koyan Türkiye için yetişmiş doktoralı eleman sayısında çok büyük mesafe kaydetmek gerektiğinin ortaya çıktığını belirten Saraç, "Yükseköğretim kurumu sayımız 207, öğrenci sayımız 8 milyona yaklaştı. Öğretim elemanı sayımız ise 82 bin 487'si öğretim üyesi olmak üzere 168 bin 326. Kadın öğretim üyesi sayımız ise 75 bin. Bu rakamlar, sayısal büyümeyi gösteriyor" diye konuştu.
Artık başarılı üniversiteleri öne çıkarmaya, diğerlerini onlara yaklaştırmaya çalıştıklarının altını çizen Saraç, üniversitelerin birbirinin kopyası olma durumunu geride bıraktıklarını söyledi.
‘Mecburi hizmet yok’
YÖK 100/2000 projesinin doktoralı insan kaynağının artırılması ve ülkenin kalkınmasına katkı için başlatıldığına dikkat çeken Saraç, "Başkan olduğumuz dönemde, doktoralı mezun sayısının Çin'de bin kişiye 2,2, ABD'de bin kişiye 1,7, AB ülkelerinde bin kişiye 1,5 kişi düşerken, Türkiye'de oranın bin kişiye 0,4 olduğunu gördük. Yaklaşık 3 yıl kadar önce bu projeyi başlatmamızın ana sebeplerinden biri de zaten bu tablonun gösterdiği durumdu. Projeyi başlattığımız o günden bu yana önemli mesafeler kat ettik. Hedefimiz 5 bin bursiyere ulaşmak" dedi.
Türkiye'nin kalkınmış ülkeler arasındaki yerini daha da güçlendirebilmesi için doktoralı insan kaynağını artırmasının şart olduğuna değinen Saraç, "100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. YÖK 100/2000 projesi bir Türkiye projesi, ülkemizin bir prestij projesidir" diye konuştu.
Burs programı kapsamında en çok mikro ve nanoteknoloji, moleküler farmakoloji ve ilaç araştırmaları, yenilenebilir enerji kaynakları, moleküler biyoloji, onkoloji, göç çalışmaları ve organik tarım gibi alanlarda bursiyerlerin olduğunu kaydeden Saraç, öğrencilerin bu programlara kaydolduktan sonra her birine asgari ücretten az olmayan miktarda burs bağlandığını ve bu bursun geri ödemesinin, mecburi hizmetinin bulunmadığını, mezunların ister akademide ister özel sektörde çalışabileceğini söyledi.
Öğrencilerin ders saatleri dışında da üniversitelerde bulunmasına önem verdiklerine dikkat çeken Saraç, "Böylece kurumu, akademiyi ve gerektiğinde sanayiyi öğrenerek tezlerini hazırlamalarını istiyoruz" dedi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın katıldığı etkinlikte, burs programından yararlanan doktora öğrencileri, bursa başvuru süreçlerini anlatarak, tez çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Alkışlanacak Proje
Yekta Hoca'nın ve Rektör Hocalarımızın söylediklerine harfiyen katılıyoruz. Ülkemizin böylesi donanımlı genç bilim insanlarına ihtiyacı var ve umarız doktora eğitimleri sırasında gösterilen hassasiyet, görev yerlerine atandıklarında ve sonrasında da devam eder.
Böylesi pek çok projenin başlamasına tanıklık ettik ama şu anda araştırıranız birini bile bulamazsınız.
Türk gibi başlayıp Alman gibi bitir sözü, umarız bu programda kendini gösterir.
İyi başladı, iyi devam ediyor, devamı da böyle gelir...
